MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2026 yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında, nice zorluk ve ağır sınamaların yaşandığı, günbegün tahkim edilen huzur ve umut havasıyla sistematik bir plan dahilinde tedavüle sokulan karanlık hesaplar ve heveslerin karşılıklı olarak mevzilendiği çalkantılı bir yılın geride bırakıldığını belirtti.
Bahçeli, Türkiye'nin bölgesinde ateşle ve savaşla ihata edilen fırtınalı bir kuşağın sertleşmesine değil, barış ve huzurla pekişmiş, kaynaşma ve kucaklaşmayla bezenmiş kalıcı yumuşama ve dostane ilişkilerin hakimiyetine ihtiyacı olduğuna dikkati çekti.
"AKSİ HALDE SONU VAHİM OLACAK"
Açık açık İsrail'i işaret eden Bahçeli mesajında, "Bu kapsamda özellikle Suriye'de belirsizliğin koyu sisinin dağıtılarak iç uyum, barış ve istikrarın kökleşmesi hayat memat konusudur. SDG/YPG'nin, İsrail'in tetikçisi, uzaktan kumanda edilen, yemlenip imkansız hayallere itilen kuklası olmak yerine Suriye'nin 10 Mart Mutabakatı'na müzahir bir parçası olması herkesin ortak menfaatinedir. Aksi halde Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin güvenlik damarını tarumar edecek her münafık mülahaza ve müzmin hazırlığın sonu fail ve figüranları için vahim olacaktır." mesajını verdi.
"TERÖR ÖRGÜTLERİNE HAYAT HAKKI YOK"
Bahçeli şunları ifade etti:
"2025 yılının en önemli gelişmesi hiç kuşkusuz 'Terörsüz Türkiye' hedefinin kuvveden fiile geçmesi, soyut, sözde, ayakları yere basmayan düşünce israfı yerine somut adımların birer birer gerçekleşmesidir. 'Terörsüz Türkiye' seferberliğinden ürken ve korkuya kapılan muhasım ülkelerin istihbarat aparatı ve cinayet makinesi olan DEAŞ terör örgütünün kanlı provokasyonları, uyuyan hain hücrelerin dürte dürte uyandırılması dikkatle takip edilmeli ve milli güvenliğimizin bütün koruma kalkanlarıyla mücadeleyi gerekli kılmaktadır. Adı, kaynağı, gayesi, ürediği veya üretildiği bataklığı ne olursa olsun terör örgütlerine hayat ve varlık hakkı tanınmayacaktır."
Diğer yandan Bahçeli, tarihi beka meselesi olan bu azim ve kararlılık beyanının sonucu olarak terörizmin ve terör örgütlerinin aziz vatan topraklarında tutunmasına karşı olağanüstü ve acımasız bir eylem planlamasının yapılacağına inandığını ve sahaya sürüleceğini belirtti.