Gündem

Erdoğan'dan Netanyahu’ya: Size Kudüs’ten çakıl taşı vermeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TEKNOFEST'te yaptığı konuşma güne damga vurdu. Netanyahu’nun daha önce Türkiye'den istediği 2700 yıllık Silvan Kitâbesi (Siloam/Şiloah) hakkında da net mesaj veren Erdoğan, "Kudüs’ü savunmak insanlığın ortak değerlerini korumaktır. Kudüs’ü savunmak barışı ve insanlığı savunmaktır. Çıkmış bir de utanmadan hala kitabenin peşine düşüyor. Değil size kitabeyi, Kudüs-ü Şerif'e ait tek bir çakıl taşını vermeyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST İstanbul’a katıldı.

Erdoğan, burada büyük bir törenle karşılandı.

TEKNOFEST’te konuşan Erdoğan, kritik açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, "Sevgili İstanbullular, TEKNOFEST'in öncü neferleri, kıymetli misafirler; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Hayallerin fikirlere fikirlerin projelere projelerin teknoloji ürünlerine dönüştüğü etkinlikte İstanbul'da sizlerle bir aradayız. TEKNOFEST'in 13. sünü gerçekleştirmenin gururu içindeyiz." dedi.

Erdoğan, "Gençlerimiz duruşlarıyla cesaretleriyle özgüvenleriyle ortaya koydukları muhteşem eserlerle büyük ve güçlü Türkiye'nin taşlarını döşüyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yıl TEKNOFEST İstanbul'daki 64 farklı yarışmaya 81 ilimizin yanı sıra 96 ülkeden 565 bin takım ve 1 milyon 200 bin yarışmacı katıldı." açıklamasında bulundu.

“DÜNYA TÜRKİYE’NİN BU HAMLESİNİ KONUŞUYOR”

Erdoğan, "Tüm dünyada artık Türk savunma sanayiinin hamleleri konuşuluyor. Tüm ambargolara rağmen elde ettiğimiz kazanımlar asla tesadüf değildir." mesajını verdi.

Sevgili gençler, şunu da özellikle belirtmek isterim. Bugün karada, havada ve denizde kendi ürettiğimiz ürün ve sistemlerle yeni başarı hikayeleri yazıyoruz. Savunma ihracatında dünyanın en büyük 11. ülkesi konumundayız. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyada ilk üçteyiz. Tasarımda, seri üretimi, kendi savaş gemisini denize indiren 10 ülkeden biriyiz.

ÇELİK KUBBE AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan "27 Ağustos'ta toplam 47 araçtan oluşan çelik kubbeyi envanterimize katarak tarihi bir eşiği daha geride bıraktık." ifadelerine yer verdi.

İHA ve SİHA'larımızla, tamamı yerli üretim uçak ve helikopterlerimizle Gök Vatan’da, çıkarma gemilerimiz, insansız deniz araçlarımız, fırkateynlerimiz, korvetlerimiz, karakol ve mayın gemilerimizle Mavi Vatan’da, yeni nesil insansız araçlarımızla, tanklarımız ve otonom zırhlı muharebe araçlarımızla kontrol, radar ve elektronik harp sistemlerimizle karada gücümüze güç katıyoruz. Son olarak 27 Ağustos’ta toplam 47 araçtan oluşan Çelik Kubbe'yi envanterimize katarak tarihi bir eşiği daha geride bıraktık. Bütün bunlar sadece birer başlangıç. Savunma sanayi destanımızı yazmaya henüz yeni başladık. İnşallah önümüzdeki dönemde daha gurur verici müjdelerimiz olacak.

NETANYAHU'YA YANIT: “SİZE KUDÜS’TEN ÇAKIL TAŞI VERMEYİZ”

Erdoğan "Elinde 65 bin Gazzeli mazlumun kanı olan canilere şunu söylüyorum. Kudüs Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir." şeklinde konuştu.

Netanyahu’nun daha önce Türkiye'den istediği 2700 yıllık Silvan Kitâbesi (Siloam/Şiloah) hakkında da net mesaj veren Erdoğan, "Kudüs’ü savunmak insanlığın ortak değerlerini korumaktır. Kudüs’ü savunmak barışı ve insanlığı savunmaktır. Çıkmış bir de utanmadan hala kitabenin peşine düşüyor. Değil size kitabeyi, Kudüs-ü Şerif'e ait tek bir çakıl taşını vermeyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı sözlerinin sonunda ise "Hangi sinsi hesabı yaparsa yapsınlar 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek." mesajını verdi.

Son günlerde kan tüccarlarının şahsımız ve Kudüs’le ilgili hezeyanlarının arka planında bu hakikatin onlar tarafından da bilinmesi vardır. Türkiye artık bu artan gücüyle mazlumlara umut, zalimlere korku veriyor. İşte siz de gördünüz. Geçen gün bir tanesi çıkmış, ecdadın emaneti olan Silvan Kitabesini vermediğimiz için bize nefret kusuyor. Kim olduğunu anladınız değil mi? Anladınız mı? Siz anladıysanız mesele kalmadı. İlk kıblemiz Kudüs-ü Şerif’le ilgili hadsiz ifadeler kullanarak kendince bir şeyler deniyor. Biz elbette onların ne yapmaya çalıştığının bilincindeyiz. Elinde 65 bin Gazzeli mazlumun kanı olan canilere şunu söylüyorum: Kudüs, Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir. Kudüs'ü savunmak, barışı ve insanlığın ortak değerlerini savunmaktır. Kudüs'e yönelik her saldırı, karşısında bu mübarek beldeye, bu övülmüş şehre karasevdalı serdengeçtileri bulacaktır. Çıkmış bir de utanmadan halen kitabenin peşine düşüyor. Değil size o kitabeyi, Kudüs-ü Şerif’e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz. Sultan Abdülhamid verdi mi? Alabildiniz mi? Biz Sultan Abdülhamid'lerin torunlarıyız. Aynı yolda gidiyoruz. Bu can bu tende olduğu müddetçe, Allah’ın izniyle, ecdadın emanetlerine sahip çıkacak, Kudüs’ten elimizi hiç çekmeyeceğiz. İşgalciler istemese dahi biz, Müslümanlarla birlikte tüm inançların hakkını savunmaya devam edeceğiz. Hangi sinsi hesabı yaparsa yapsınlar, 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kuruluncaya dek mücadelemiz sürecek. Sokaklarından süt ve bal akan kutsal şehre, tarihte olduğu gibi, kalıcı huzur yarın gelecek. Rabbim, inanıyorum ki bize bunun gerçekleştiğini görmeyi nasip edecek. Buradan, 23 aydır maruz kaldıkları onca barbarlığa rağmen topraklarını terk etmeyen Gazzeli kardeşlerimizi bir kez daha hürmetle selamlıyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.