Küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu Karacadağ bölgesinde yünü değerlendirmek için halı ve kilim dokumacılığı yapanların sayısı her geçen gün azalıyor.
Ayveri Mahallesi'nde yaşayan Sabriye Akyüz de küçükken büyüklerinden öğrendiği bu sanatı, evinin bahçesine kurduğu tezgahta yaşatmaya çalışıyor.
Gelini ve komşularının da yardımıyla eski yün kazakların iplerini yeniden kullanılabilir hale getiren Akyüz, geleneksel tezgahta bu iplerle kilim dokuyor.
“ÖMRÜM YETTİĞİNCE BU İŞİ YAPACAĞIM”
Akyüz, Zazaca yaptığı konuşmada, küçüklüğünde anneannesi ve annesini hep dokuma tezgahında gördüğünü, daha sonra kendisinin tezgahın başına geçtiğini söyledi.
Karacadağ bölgesinde küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğunu, bundan dolayı koyunların yününden birçok şey yaptıklarını belirten Akyüz, şunları kaydetti:
"Kilimleri annem ve ninem yapardı. Ben de onlardan öğrendim. Çocukken çok merak ediyordum. Ben de yapmaya başladım. Eski kazakların iplerini söküyoruz. O iplerle kilim yapıyorum. Yaptığım kilimleri evimize seriyoruz. Çocuklara da kilim yaptım. Ömrüm yettiğince bu işi yapacağım. Gelinlerimin, kızlarımın da bu işi yapmasını isterdim. Herkesin bu işi öğrenmesini isterdim. Uğraşmıyor ve yapmıyorlar. Zor ve zahmetli bir iş. Bazen zorlanıyorum. Köyde herkesin eski kazakları var ama bu işi yapmıyor. Eskiden herkes kilim yapardı. Şimdi kimse zahmet görmek istemiyor. Bu işi yaparken sabırlı olmak lazım."
Sabriye Akyüz'ün akrabası 76 yaşındaki Nezir Akyüz de geçmişte her evde dokuma tezgahı bulunduğunu ve dokumacılığın yaygın olduğunu anlatarak, "Nakışlı kilimler yapıyorlardı. Seccadeler, kazaklar, her şey yapılıyordu. O zamanlar annem ve yengem de yapıyordu. Bu işi herkes yapıyordu. Şimdi ise sadece Sabriye Akyüz yapıyor." ifadelerini kullandı.
“ANNEM DE KİLİM YAPIYORDU”
Sabriye Akyüz'ün gelini 40 yaşındaki Remziye Akyüz ise kayınvalidesine kendisinin ve komşularının yardım ettiğini belirtti.
Kayınvalidesinin eskiyen yün kazakları değerlendirdiğini ve onların ipleriyle tezgahta kilim dokuduğunu dile getiren Akyüz, "İlk halılarımı kayınvalidem o iplerden yaptı. Annem de yapardı ve çeyizimde bunlar vardı. Küçükken annem, kayınvalidem ve ninem tezgahta kilim yapıyordu. Bütün köy toplanıyordu ve birbirine yardım ediyordu. El dokuma kilimler daha güzel oluyor. İstediğimiz renklerle kilim yapıyoruz." diye konuştu.