Büyük skandal İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi'nin mezuniyet töreninde yaşandı.
OLAY
Diplomasını alıp sahneye çıkan bir grup öğrenci, En'âm Suresi 162. ayetin yazılı olduğu bir pankart açtı.
Başka bir grup, "De ki: Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir" yazan pankartın önüne geçerek görüntü verilmesini engellemeye çalıştı. Bunun üzerine gerginlik çıktı.
Öğrenciler pankartı yukarı kaldırırken, karşıt grup aşağıya çekti.
Pankartın önünde slogan atan grup nefretini sosyal medyaya da taşıdı. "Kur'an bizi temsil etmiyor" başlığıyla mesajlar paylaştı.
Üniversitelerin mezuniyet törenlerinde daha önce de kutsal değerlerle alay edilen pankartlar taşınmıştı. İTÜ'deki skandal tahammülsüzlüğün son örneği oldu.
REKTÖRLÜKTEN AÇIKLAMA: KABUL EDİLEMEZ
İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada, ülkenin ve dünyanın geleceğini şekillendirecek 2024-2025 akademik yılı mezunları tebrik edilerek, törenin temel amacının büyük coşkuyu paylaşmak olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Ancak bu süreçte yaşanan ve üniversitemizin temel değerleri üzerine yeniden düşünmemizi gerektiren bazı gelişmeleri de kurumsal bir olgunlukla ele almak sorumluluğumuzdur. Üniversitemiz eleştirel düşüncenin ve farklı fikirlerin özgürce ifade edildiği, toplumsal değerlere ise azami saygı gösteren bir kurumdur. Mezuniyet törenimizde savunduğumuz değerlere tamamen aykırı şekilde, bir grup mezun öğrencimizin açtığı ve kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'den bir ayetin yer aldığı pankartın fiziki müdahaleyle engellenmeye çalışılması, kabul edilemez bir tahammülsüzlük örneğidir. Bu konuda üniversitemiz tarafından tüm hukuki süreçler titizlikle yürütülecektir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bir düşünceye, yaşam tarzına veya inanca katılmamak ne kadar doğal bir haksa, bu farklılığa tahammül edemeyip onu zor kullanarak susturmaya çalışmanın da İTÜ'nün iki buçuk asırlık birikimine aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, demokratik protesto ve eleştiri hakkı ile bir ifadeyi şiddet veya fiziki güç kullanarak engellemek arasında çok net bir ayrım olduğu ve bu ikinci tutumun asla kabul edilemeyeceği aktarıldı.
Rektörlük makamının siyasi görüşü, yaşam tarzı, inancı veya düşüncesi ne olursa olsun tüm öğrencilerin rektörlüğü olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"En temel görevimiz, hiçbir ayrım gözetmeksizin her bir öğrencimizin kendisini bu ailenin değerli bir parçası olarak gördüğü ve güvende hissettiği, adil, özgür ve saygılı bir kampüs ortamını tesis etmektir. Yaşanan bu olaylardan ders çıkararak, farklılıklarımızla bir arada yaşama kültürümüzü daha da güçlendirmek için tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bilimin ve aklın ışığında, ülkemize ve insanlığa hizmet etme hedefiyle yola çıkan tüm mezunlarımızın yolu açık olsun."