İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Kudüs’te yaptığı açıklamalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı. Netanyahu, Osmanlı döneminde Doğu Kudüs'te bulunarak İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne getirilen Silvan Yazıtı'nı Türkiye'den istediğini, fakat Recep Tayyip Erdoğan ve seçmen tabanı nedeniyle yazıtı alamadığını iddia etti.
Tarihçi Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Şiloah/Siloa Yazıtı-Silvan Yazıtı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Erhan Afyoncu, “Türkiye'de bulunan Yahudi tarihiyle ilgili 3 önemli yazıtın en önemlisidir. Yazıt, 1880'de Kudüs’te Şiloah Tüneli (Hezekiel Tüneli) içinde bulundu. Fenike Alfabesi'yle yazılan tablet tünelin duvarında bulunuyordu. Şehrin dışında Kidron Vadisi'nde bulunan Gihon kaynağındaki su yaklaşık 500 metrelik bir kanalla şehirde inşa edilen Şiloah Havuzu’na yönlendirilmişti. 6 satırlık yazıtın M.Ö. 8. yüzyılda yapılan bu kanalı anlattığı iddia edilir.
Metin, Eski Ahit'te Kral Hezekiya döneminde anlatılan Asur kuşatması tehlikesine karşı inşa edilen su kanalıyla ilişkilendirilmiş olsa da, tarihiyle ilgili farklı görüşler de vardır. Şiloah Yazıtı çıkarılırken kırıldı. 1882'de İstanbul'a Müze-i Hümayun'a gönderildi. Bugün İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndedir.” açıklamasında bulundu.
Tarihçi Yazar Erhan Afyoncu Şiloah Yazıtı (Silvan Yazıtı) hakkında şu bilgileri paylaştı;
“Yahudi bilim adamları yazıtın Türkiye için önemli olmadığını iddia edip, değişik argümanlar ileri sürerek İsrail'e verilmesi yönünde ortam oluşturmaya çalıştılar. İsrailli yöneticiler ise yazıtı Türkiye'den birçok defa talep ettiler.
TÜRKİYE’DEN DEFALARCA YAZITI İSTEDİLER
1998'de Netanyahu, Başbakan Mesut Yılmaz'dan yazıtı istedi, kabul edilmedi. 2007'de Kudüs Belediye Başkanı Uri Lupoliansk, Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Namık Tan'dan yazıtı talep etti. Reddedildi. En son ise 2022'de İsrail Cumhurbaşkanı Herzog Türkiye'ye geldiğinde yazıt gündeme geldi. Yetkililer bu hususun söz konusu bile edilemeyeceği cevabını verdiler.
“O DÖNEM İSRAİL DİYE BİR DEVLET YOKTU”
Bu yazıt 1882'de İstanbul'a geldiğinde Kudüs Osmanlı toprağıydı. Kendi toprağımızdan çalınmasın diye başkentteki imparatorluk müzesine getirmiştik. O dönemde İsrail diye bir devlet de yoktu.”