Kış aylarının korkulu rüyası influenza (grip) hakkında uzmanlardan kritik uyarılar geldi.
Prof. Dr. Duran Tok, "Havaların soğumasıyla birlikte mevsim geçişlerinde grip vakalarında ciddi artışlar görülüyor. Ancak mutasyona uğramış H3N2’nin bu yıl geçmiş yıllara göre daha baskın olduğu biliniyor." açıklamasında bulundu.
Bunun yanı sıra, Yeni H3N2 varyantının bulaş hızının daha yüksek olabileceğine dair öngörüler bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Tok "5 yaş altı çocuklar ve 50 yaş üzerindeki bireylerde hastalık daha ağır seyredebilir. Ayrıca kronik akciğer, karaciğer ve kalp hastalığı olanlar, diyabet ve kanser hastaları, gebeler, küçük çocuklar ve aşırı kilolu bireyler yüksek risk grubunda yer alıyor" ifadelerine yer verdi.
11 BELİRTİYE DİKKAT! ATEŞ, KUSMA, ÖKSÜRÜK...
H3N2 belirtilerinin genellikle ani başladığını belirten ve ateşin bu belirtiler arasında olmama ihtimalinin de var olduğunun altını çizen Dr. Tok, "Ateş, baş ağrısı, kuru öksürük, halsizlik, terleme, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları ile burun tıkanıklığı ya da akıntısı görülebiliyor. Ancak bazı kişilerde ateş olmadan da seyredebilir. Çocuklarda ise bulantı, kusma ve ishal tabloya eşlik edebilir." dedi.
“ÖLÜMLE DAHİ SONUÇLANABİLİR”
Tok, "H3N2 dahil influenza virüsleri, solunum yollarının koruyucu mekanizmalarını bozarak hastalığın ağır ve uzun sürmesine neden olabiliyor. Bu durum, yeni enfeksiyonların tabloya eklenmesine zemin hazırlıyor. H3N2, ölümle dahi sonuçlanabilen ve mutlaka ciddiye alınması gereken bir hastalıktır" cümlelerine yer verdi.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, Avustralya'da ortaya çıkan H3N2 virüsüne dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Muhammed Emin Akkoyunlu, hastalığın sadece tedavi edilebilir olmadığını, aynı zamanda erken müdahale ile bir ev halkının tamamının hastalanmaktan kurtarılabileceğini belirterek, stratejik tedavi ve yaşam tarzının gücüne dikkat çekti.
İnfluenzanın mukoza hasarı, bronşit ve ikincil enfeksiyonlar gibi ciddi komplikasyonlara yol açtığını ifade ederek, erken dönemde kullanılan spesifik ilaçların bu riskleri azalttığını söyleyen Akkoyunlu şu ifadeleri kullandı:
“İnfluenza eve girdiği zaman herkesi yokluyor. Evde ilk hastalanan kişi erken teşhis edildiğinde, diğer aile bireylerine koruyucu ilaç başlanabiliyor. Bu şekilde virüsün evdeki diğer kişileri "ziyaret etmesi" engellenerek aile çapındaki salgın durdurulabiliyor.”
İLAÇTAN DAHA ETKİLİ 3 ALIŞKANLIK
Kişisel korunma yöntemlerine vurgu yapan Akkoyunlu, çoğu zaman göz ardı edilen üç temel alışkanlığın, bağışıklık sistemini %80 oranında düzenlediği belirtti:
- Düzenli Uyku
- Düzenli Egzersiz
- Pozitif Bakış Açısı
Akkoyunlu, "Pahalı ilaçlara gerek kalmadan, sadece bu üç temel yaşam disipliniyle bağışıklık sisteminizi devasa oranda regüle edebilirsiniz." dedi.