Fatma ve Selahattin Akyel, vatana hayırlı bir evlat olsun diye büyüttükleri biricik oğulları Alim Akyel'i "Peygamber Ocağı" Türk Silahlı Kuvvetlerine gönderdi.
Alim Akyel, 1996'da Hakkari'de terör örgütü PKK tarafından kalleşçe sırtından vurularak şehit edildi.
Şehidimizin annesi ve babası ÜLKE TV'ye özel o dönemde yaşadıkları zorlu süreci anlattılar.
Şehidin annesi şu ifadelerde bulundu:
"Ben doğuya gideceğim, şehit olacağım diyordu. Şehit olmadan 1 hafta önce aradı, anne dedi ben şehit olacağım, bütün arkadaşlarım şehit oldu. Kurbanımı kesin dedi. 3 gün sonra da şehit oldu.
Oradan bize hediye göndermişti. Bacılarına, bana, hepimize. Ablasıyla bana etek kumaşı alıp göndermiş. 3 gün sonrada şehit haberi geldi. Öğrendiğimde dünyalar başıma yıkıldı. Zaten haber bize gece geldi. O zaman herkeste telefon yok, damadı arayıp haber verdiler.
KOMUTAN TABUTU AÇTIRMADI
Gittik hastaneye, göstermediler bize. Komutan eve geldiği zaman ben sana göstereceğim, hiçbir şey yok, burada açmayalım lehimli tabut dedi, açmadı. Düzce’de benim eltim var. O çok bağırdı diye burada da kimseye göstermediler.
Mezarlıkta ilk bana açtılar tabutunu. O gün ayın 18’iydi, çok sıcaktı. Camide namazı kılındı, bir anda yağmur yağmaya başladı. Gökyüzü delindi sanki.
“BU YAĞAN ZEMZEM”
Yalova’nın müftüsü, "bu yağan zemzem" dedi. Bir defa bir şehidin cenazesinde kar yağdığını gördüm ağustos ayında. Bir de bunu gördüm. Bu yağan zemzem, şehit köyünüze bereketiyle geldi dedi.
ALİM AKYEL NASIL ŞEHİT OLDU?
Tam cenazeyi aldılar mezarlığa doğru yola döndüler öyle gördüm. Arkadan ateş etmişler, kalbi parçalanmış. Vuran bayanmış, 3 saat daha çatışmışlar. O kendi kendine arabanın içinde can vermiş.
En son konuşan da ben oldum. Kurbanımı kes anne dedi. Babası kesti kurbanını.
"YÜZÜNDE HİÇ YARA YOKTU"
Kalbi parçalanmış, arkadan vurmuşlar. Yüzünde falan hiç yara yoktu, bir de ayağının topuğunda varmış onu görmedim ben. Ama elbiseleri üstündeydi hep. Ayakkabısının bir tanesi çıkmış bir tanesi ayağında.
DEVLET BİZİ HİÇ BIRAKMIYOR
Devlet devamlı ziyarete geliyor, hiç bırakmıyor. Ramazan'da üzüm yaprağıyla oruç tuttuk, ekmek yok, su yok. Sulara ilaç atıyorlarmış zaten. Dizlerimiz, ayaklarımız hep yara derdi.
"HEP ŞEHİT OLACAĞIM DERDİ"
Küçüklükten beri hep şehit olacağım diyordu. İçine doğmuştu çocuğun. Benim dedem de, babamın babası da şehit Çanakkale’de. Artık onları mı duyuyordu bilmiyorum.
Komutanlar, biz o kadar çatışmaya girdik bize kısmet olmadı şehitlik dedi. Herkese kısmet olmuyor.”
ZORLUKLARLA TEK YÜREK MÜCADELE EDENLERİN HİKAYESİ “AİLEM İÇİN”
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden bambaşka hayatlara konuk olan Ailem İçin, toplumların en temel yapı taşı olan ailenin önemini izleyenleriyle paylaşıyor. Aile olmanın değerini bilen ve ailesi için türlü fedakarlığı yapmış olanların öyküsünü kendilerinden dinleyen Ailem İçin, içleri ısıtan bir belgeselle Ülke TV ekranlarında izleyenleriyle buluşuyor.
Ailem İçin, aile değerlerinin giderek değiştiği ve toplumların bireysel yaşamı benimseye başladığı günümüzde, ailesini ve değerlerini ayakta tutabilmek adına zorluklarla mücadele edebilmiş insanların hayat hikayeleriyle evlere konuk oluyor. Sevginin gücü ile el ele vermiş, tek yürek olmayı başarmış insanların zorluklara nasıl göğüs gerdiğini anlatan belgesel Ailem İçin; umudun, sevginin, fedakarlığın ve hoşgörünün zaferini ekranlara taşıyor.
Sevgi ve inançla zorluklara göğüs gerenlerin fedakârlıklarla dolu hayat hikâyeleri Ailem İçin, her pazar 21.00’de Ülke TV’de…