Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 300 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi, Anahtar Teslimi ve Yapımı Tamamlanan Yatırımların Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
11 ilimizde inşası tamamlanan 300 bininci konutumuzun hamdolsun bugün sizlerle birlikte dağıtımını yapıyoruz. Bu muhteşem kalabalık bunun için burada. Modern, güvenli ve estetik anlayışla inşa edilen konutlarımızın Malatya ve diğer illerdeki kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza, TOKİ, AFAD, mimarından işçisine bu konutların inşasında emeği geçen her bir kardeşime teşekkür ediyorum. Bugün insanıyla, doğasıyla, tarihi ve kültürüyle ışıl ışıl parlayan güzide şehrimizdeyiz. İmanı ve cengaverliğiyle maruf Battal Gazi'nin diyarında, gönüllere taht kuran Niyazi Mısri'nin memleketindeyiz. Bizleri bağrına basan Malatya halkına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbim sizlerden razı olsun.
Malatya hem Türkiye'nin hem bölgesinin en gözde merkezlerinden biridir. Malatya'nın bizdeki ise yeri çok çok müstesnadır. Aşık maşukuna kavuşunca nasıl mutlu oluyorsa biz de buraya her gelişimizde adeta vuslata eriyoruz. Ülkemize önemli katkılar yapan bu şehirle gurur duyuyoruz. Bugüne kadar şartlar ne olursa olsun Malatya'yı asla ihmal etmedik. Malatyalı kardeşlerimizin bize olan teveccühünü boşa çıkarmadık. Eşi benzeri bulunmaz Malatya ve Malatya halkına aşkla hizmet ettik. İnşallah bundan sonra da aynı azim ve coşkuyla, aynı sevdayla sizler için çalışmaya devam edeceğiz. 6 Şubat depremlerinden en fazla etkilenen illerimizden biri de malum Malatya'ydı. O gece maalesef dünya tarihinin en yıkıcı afetlerinden birini yaşadık. 11 ilimizde 53 bin 737 canımızı içimiz kan ağlayarak kara topağın bağrına verdik. Şu anda bu meydana gelen kardeşlerimizin sayısı 52 bin.
6 Şubat'ın acısı, sızı, sancısı bizim derdimiz oldu. Bu derdi yüreğimizde tüm ağırlığıyla hissettik. Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır diyerek hemen kolları sıvadık. Milletimizle el ele vererek bu yaraları saracağız, şehirlerimizi yeniden ayağa kaldıracağız dedik. Devletimizin tüm kurumları, canını dişine takarak 7 gün 24 saat çalıştı. Kaybettiğimiz vatandaşları geri getiremesek de kısa sürede enkazları kaldırdık, yaraları sardık, umutları yeşertmeyi başardık. Yapılanı, edileni, ortaya konulan emeği işte sizler de görüyorsunuz. Meydanlarda sizlere verdiğimiz sözleri tutmanın samimi gayreti içindeyiz. Ocak ayında 201 bin, Haziran'da 250 bininci konutumuzu depremzedelerimize tahsis etmiştik. Deprem bölgemizdeki 5 ilimize Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Osmaniye ve Adana'da anahtarların çok önemli kısmı hak sahiplerine teslim edildi.
DEPREM TURİSTLERİNİ HÜSRANA UĞRATIYORUZ
Malatya, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Şanlıurfa ve Elazığ'da çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Bugün Malatya'da 300 bininci konutun anahtarını teslim ediyoruz. Deprem turistlerini işte bir kez daha hüsrana uğratıyoruz. Bugün itibariyle deprem bölgesindeki her 3 hak sahibi vatandaşımızdan 2'sini yeni yuvasına hamdolsun kavuşturmuş oluyoruz. Malatya'mızın merkez ve ilçelerinde 27 bin 541 konut, kırsalında ise 6 bin 828 köy evi olmak üzere toplam 34 bin 369 haneyi depremzedelerimize teslim ettik. Bugünkü törenle de il ve ilçe merkezlerinde 7 bin 23'ü konut 2 bin 16'sı köy evi olmak üzere toplam 9 bin 39 konutun kurasını çekiyoruz. Malatya genelinde tam 43 bin 408 hak sahibi kardeşimiz yeni yuvasının anahtarlarına kavuşuyor. İşyerlerimizin de yapımı sürüyor. Bugün kuraları çekilecek 2 bin 8 işyeri ile birlikte teslimatını yaptığımız toplam işyeri sayısı 3 bin 25'e çıkıyor.
Diğer illerimizde de çalışmalar devam ediyor. Hatay'ımızda 16 bin 993 konut ve köy evi ile 1355 işyerini, Kahramanmaraş'ımızda 5 bin 749 konut ve köy eviyle 662 işyerini, Adıyaman'ımızda 1430 konut ve köy eviyle 44 işyerini, Diyarbakır'ımızda 5 bin 713 konut ve köy evini, Adana'mızda 4 bin 60 konut ve köy evini, Gaziantep'imizde 2 bin 449 konut ve köy evini, Şanlıurfa'mızda 2 bin 676 konut ve köy evini, Elazığ'ımızda 1709 konut ve köy evini, Osmaniye'de 713 konut ve köy evini tek seferde teslim ediyoruz. Böylelikle 300 bin sınırımızı aşarak 13 ilimizde 295 bin 929 konut ve 8 bin 907 işyeri olmak üzere 304 bin 836 bağımsız bölümü hak sahibi vatandaşımıza veriyoruz. İnşallah yılbaşına kadar 453 bin bağımsız bölümü tamamlamak niyetindeyiz.
"ÖDEMELERE BU AY İÇİNDE BAŞLIYORUZ"
Bugün aynı zamanda Malatya'da yapımını tamamlanan 41 projemizin toplu açılışını gerçekleştiriyoruz. 5 milyar 840 milyonu bulan bu yatırımlarımızla Malatya'mıza yeni bir çehre kazandırıyoruz. Tarihi hükümet binamızı restore ederek yeniden ayağa kaldırdık. Yeşilyurt, Battalgazi, Darende, Akçadağ ve Doğanşehir'de 6'sı ilkokul, 1 anaokul, 5 ortaokul olmak üzere toplam 12 eğitim yuvamızın kapılarını da öğrencilerimize açıyoruz. Yol, köprü, içme suyu hattı, tarımsal sulama, kaldırım, menfez ve spor tesisleri yapımları kapsamında birçok projeyi başarıyla tamamladık. Tüm bu yatırım hizmet ve tesisleri bugün resmen sizlerin istifadesine sunuyoruz.
Nisan ayında çok ciddi zirai don hadisesi yaşadık. Maalesef Malatya'da kayısı üretimine de zarar verdi. Tarım sigortası yaptıran çiftçilerimizin hasar tazminatı 3,1 milyar lira ödemelerini bitirdik. 3,8 milyar lira destek ödemesi çiftçilerimize yapıyoruz. Destek ödemelerine bu ay içinde başlıyoruz. Hükümet olarak bu süreçte şehirlerimizi, medeniyet ufkumuzu merkeze alan modern, güvenli yapıya kavuşturuyoruz. Malatya'da 100. Yıl ve Kuyumcular Çarşısı'nı da yeniden ayağa kaldırdık. Kahramanmaraş'ta Kapalıçarşı ve Demirciler Çarşısı'nı aslına uygun şekilde restore ediyoruz.
Yeniden inşa ve ihya sürecini her alanda kararlılıkla devam ettireceğiz. Bizim gündemimizde sadece ülkeye ve millete hizmet var. Bizim gündemimizde sizleri yeni ve güvenli yuvalarınıza kavuşturmak var. Bizim gündemimizde Malatya'yla birlikte diğer vilayetlerimizin huzuru, refahı, kalkınması, hak ettiği hizmetlerle buluşması var. Türkiye'yi yaklaşık yarım asırdır canını acıtan terör belasından ebediyyen kurtarmak var. Ocakları ateşlerin düşmediği, anaların yüreklerinin evlat acısıyla kavrulmadığı ülkemizin hiçbir hanesinden ağıtların yükselmediği bir Türkiye. Bunun için de sabır, samimiyet, soğukkanlılıkla çalışıyoruz. Menzile yaklaştıkça saldırıların dozu da artmaya başladı. Kan, çatışma, istikrarsızlıktan beslenenler kampanyalarına hız verdi.
Bir taraftan mesnetsiz haberlerle şehit yakınlarımızı, gazilerimizi endişeye sürüklemeye çalışıyorlar. Diğer taraftan muhtarlıklar kapanacak, güvenlik korucuları işsiz kalacak gibi yalanları köpürterek bölgedeki kardeşlerimizi tedirgin ediyor. Muhtarların kapanması diye bir şey asla sözkonusu değildir. Akıllarınca fitne çıkarmayı deniyorlar. Örgütün Suriye'deki uzantılarını kışkırtarak arzı mevut peşindeki siyonistlerin bölgemizdeki emellerine destek veriyorlar. Bütün aparatlarını harekete geçirmiş durumdalar. Hedefleri belli; o da ilerleyen o süreci yavaşlatmak. Biz bu sefer çok ama çok idmanlıyız. Her türlü karanlık senaryoya karşı hazırlıklıyız. Kurulmaya çalışan tuzağa düşmeyeceğiz. Kadim devlet aklı ve siyasi tecrübeyle ilmek ilmek dokuduğumuz süreci ihtiraslara, yanlış hesaplara, emperyalist oyunlara kurban etmeyeceğiz.
Yetti, savaş ve terör baronları inşallah hedeflerine ulaşamayacak. Evlatlarımızın hayatı üzerinde yükselen terör duvarını yıkarak iç cephemizi tahkim mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecek. Kardeşliğimiz güçlenecek, dayanışmamız perçinlenecek. Burada tekrar altını çizerek söylüyorum; şehitlerimizin ruhunu incitecek hiçbir işin içinde bugüne kadar olmadık evelallah bundan sonra da olmayacağız. Ne yapıyorsak onların emanetini yüceltmek için yapıyoruz ve yapacağız. Ana muhalefetin içler acısı halini inanıyorum ki sizler de görüyorsunuz. Ne hizmet ne yatırım ne ülkenin kanayan yaralarına derman olmak. Bunların hiçbiri beyefendilerin gündeminde yer almıyor.
"BELEDİYE HORTUMCUSUNU AKLAMAK İÇİN..."
Ara sıra yolları Avrupa'ya düşüyor orada da tek yaptıkları Türkiye'yi Batılılara ve yabancı medyaya şikayet etmek. İç tartışmaları bırakıp, yurt dışına gittiklerinde Türkiye partisi olacaklardı. Neticede ülkemizin başını yere eğdiren utanç kaynağı oldular. Halkın parasını talan eden bir avuç belediye hortumcusunu aklamak için hem kendilerini küçük düşürüyorlar hem de siyasetin itibarına zarar veriyorlar. Uzaktan kumanda ile idare edilen genel başkanın ağzından çıkanı kulağı durmuyor. Seviye yoksunu üslupla önüne gelene hakaret ediyor. Bu şahıs konuşmaya başlayınca aileler çocukları olumsuz etkilenmesin diye hemen kanal değiştiriyor. En son Sinop'taki balıkları diline doladı ama baltayı yine taşa vurdu.
"EN BÜYÜK TOKADI KENDİSİNİ COŞKUYLA ALKIŞLAYANLARDAN ALDI"
İzmir'de kıyıya vuran ölü balıkları görmeyip de Sinop'taki balıklar için endişelenmesi kendi seçmeni dahil kimse inandırıcı bulmadı. Bunların derdi balık ve turistler değil. Bunların sorunu Türkiye'nin atılımları, başarılarıyla genel başkan değişse dahi CHP'nin savunma sanayi hamlelerine karşı düşmanca tavırlarında hiçbir değişme olmuyor. Bunun Bay Kemal adındaki selefi de böyleydi. Yalan ve iftiralarla tank palet fabrikamızı hedef aldı sonra bize yüklüce tazminat ödemek zorunda kaldı. Milletten sandıkta öyle şamar yedi ki, 2,5 yıldır halen kendine gelemedi. En büyük tokadı kendisini coşkuyla alkışlayanlardan aldı. Al birini vur ötekine. Biz bunların ikisini de muhatap almıyor. CHP içindeki Bizans oyunlarıyla kendilerini baş başa bırakıyoruz.
Onlar birbirlerini hançerlesinler biz burada olduğu gibi Malatya ve tüm Türkiye'ye hizmet için koşturmaya devam ediyoruz. Rabbim yâr ve yardımcımız olsun.