Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar'da İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Olağanüstü Zirvesi'nin konuştu.

Erdoğan konuşmasına heyet üyelerini selamlayarak başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’da böyle karşılandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar’da böyle karşılandı
İçeriği Görüntüle

Ekran Görüntüsü 2025 09 15 164337

Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirveye ev sahipliği yapan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed El Sani'ye teşekkürlerini sundu.

Sözlerinin başında İsrail'in Katar'a düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Filistinli ve Katarlılara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Erdoğan, "Yüce Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin." dedi.

"İSRAİL, HAYDUTLUĞUNU ARTIK FARKLI BİR BOYUTA TAŞIDI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'de bir soykırım işlediğinin altını çizdi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları şu şekilde:

Bu zirvelerde İsrail'in artan saldırganlığının artık bölgemiz için kesin kes durdurulması gereken bir tehdit oluşturduğunu dünyaya ilan ettik. Terörden beslenen bu çarpık zihniyetin uluslararası istikrar ve güvenlik için risk teşkil ettiğini defalarca ortaya koyduk. İsrail, Filistin'den sonra Lübnan'a, Yemen'e, İran'a ve Suriye'ye saldırdı. Tunus açıklarındaki sivil gemileri hedef aldı. Seçilmiş siyasetçilere ve devlet adamlarına suikastlar düzenledi. Şimdi de arabulucu Katar'a saldırdı. Son saldırı, İsrail'in haydutluğunu artık farklı bir boyuta taşımıştır.

“KATAR'IN YANINDAYIZ"

Bugünkü zirvemizi Doha'da gerçekleştirmemizi bu bakımdan çok önemli ve anlamlı buluyorum. Dünya kamuoyunun, bu toplantımızı İslam aleminin Katar'a koşulsuz desteğinin bir tezahürü olarak görmesi gerektiğinin altını çiziyorum. Bugün alacağımız kararların, işte bu kalbi hissiyatımızı dünya kamuoyuna bir kez de yazılı olarak ilan etmesini temenni ediyorum. Katar'ın bu krizi, değerli kardeşim Emir Şeyh Temim'in dirayetli ve bilge liderliğinde vakurla yönettiğini memnuniyetle müşahede ediyorum. Türkiye olarak dost ve kardeş, müttefik ülkemiz Katar'ın her daim yanında olduğumuzu tekraren vurguluyorum.



"KARŞIMIZDA KANDAN BESLENEN BİR TERÖR ZİHNİYETİ VAR"

Netanyahu hükümetinin esas amacının bir yandan Filistin'deki katliam ve soykırımı sürdürürken, diğer yandan hiçbir ayrım yapmadan tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemek olduğu artık şüphe götürmez bir gerçektir. Karşımızda kaostan ve kandan beslenen bir terör zihniyeti ve onun vücut bulduğu bir devlet var. Birleşmiş Milletler şartını açıkça ihlal eden, uluslararası hukuka ve kural temelli uluslararası sisteme meydan okuyan bu zihniyet, işlediği suçların cezasız kalmasıyla halen ayakta kalabilmektedir.

“İSLAM ALEMİ BU GÜCE SAHİP”

Son dönemde haddini bilmez bazı İsrailli siyasetçi müsveddelerinin "Büyük İsrail" hezeyanını sık sık tekrarladığını görüyoruz. İsrail'in komşu ülkelerdeki işgallerini genişletme çabaları bu hedefin somut birer tezahürüdür. İslam alemi, İsrail'in bu yayılmacı emellerini boşa çıkaracak dirayete ve imkana Allah'ın izniyle sahiptir.

İSRAİL'E YAPTIRIM ÇAĞRISI

Netanyahu katliam şebekesinin muvazeneyi kaybetmesi, artık destekçileri için de maliyet oluşturmaya başladı. Katar'a yönelik pervasız saldırılar karşısında İsrail'e kayıtsız şartsız destek verenler de tepki göstermek mecburiyetinde kaldı. Bazı ülkelerin Filistin devletini tanıma niyetlerini açıklamaları da elbette olumlu bir adımdır. Gönül isterdi ki bu daha erken bir aşamada yapılsın. Ancak bu adımlar, İsrail'e yönelik somut ve güçlü yaptırımlarla desteklenmediği takdirde netice vermekte zorlanacaktır. Diplomatik gayretlerimizi İsrail'e yaptırım uygulamalarının artması için yoğunlaştırmalı, İsrailli yetkililerin adalet önünde hesap vermeleri için uluslararası hukuk mekanizmaları kullanılmalıdır.

“İŞBİRLİĞİMİZİ YOĞUNLAŞTIRMAMIZ GEREKLİ”

İsrail'in güçlü bir tepki ve yaptırımla muhatap olmadan kısa vadede durmayacağını, işgal ve istikrarsızlık politikalarına hız vereceğini biliyoruz. Bunu engelleyecek imkanlarımızın olduğunun farkındayız. Artık bazı alanlarda kendi kendine yeter seviyeye ulaşmamız şarttır. Bunların başında caydırıcı bir savunma sanayi ve kalkınma geliyor. Yeteneklerimizi ve tecrübelerimizi siz kardeşlerimizle paylaşmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Gelecek 10 yılları kazanmak için şimdiden bu alanlarda işbirliğimizi yoğunlaştırmamız gerektiğini düşünüyorum.

“TÜRKİYE, İSRAİL'LE TÜM TİCARİ İŞLEMLERİ DURURDU”

İsrail'in ekonomik olarak da sıkıştırılması gerektiğine inanıyorum. Daha önceki tecrübeler bu tür adımların netice verdiğini gösteriyor. Biz Türkiye olarak 1,5 senedir İsrail'le tüm ticari işlemleri durdurduk. Böylece yıllık olarak 9,5 milyar dolarlık bir rakamdan sarfı nazar ettik. Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan soykırım davasına desteğin de çok önemli olduğu kanaatindeyim. Keza bölgenin güvenliğini el birliğiyle kendimizin sağlayacağı somut adımları ve mekanizmaları hayata geçirebilmeliyiz. Bu noktada İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde yapılabilecekler olduğuna inanıyorum. Bizler 1967 sınırları temelinde coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devleti vücut bulana kadar mücadeleye azimle devam edeceğiz. Bu kutlu davada ne tehciri, ne soykırımı, ne de bölünmüşlüğü kabul edebiliriz. Zirvenin ve alacağımız kararların İsrail tehdidini durdurmak için ilave adımlar atılmasına vesile olmasını ve toplantımızın sonuçlarının harfiyen takip edilmesini temenni ediyorum. Toplantının düzenlenmesine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.

Doha

İİT VE ARAP BİRLİĞİ OLAĞANÜSTÜ ORTAK ZİRVESİ

Devlet başkanları seviyesinde yapılan zirve, İsrail'in 9 Eylül'de Doha'ya gerçekleştirdiği saldırının ardından Katar'ın çağrısı ve İİT Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanı Türkiye'nin desteğiyle düzenleniyor.

Zirve, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yürüttüğü ve Lübnan, Suriye, Yemen ve İran gibi bölge ülkelerine genişlettiği saldırılar sonrasında düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvelerinin üçüncüsü olma özelliği taşıyor.

SALDIRIDA 6 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRMİŞTİ

İsrail ordusu, 9 Eylül'de Doha'da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla saldırı düzenlemişti.

Hamas'ın lider kadrosunun kurtulduğu saldırıda, Hamas Siyasi Büro üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu ile 4 Hamas mensubu ve bir Katar polisi olmak üzere 6 kişi yaşamını yitirmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise 10 Eylül'de yaptığı açıklamada, Katar'a, "Ya onları sınır dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz. Bunu yapmazsanız, biz yapacağız." ifadeleriyle yeni saldırı tehdidinde bulunmuştu.

KATAR'A TAM DESTEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırısının hemen ardından Katar Emiri Al Sani ile görüştü.

Erdoğan, Al Sani’ye "Yanınızdayız" dedi, saldırılara karşı atılacak ortak adımlar değerlendirildi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KATAR'DA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi’ne katılmak üzere Katar’a geldi.

Katar Erdogan

Erdoğan’a Katar ziyaretinde eşi Emine Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık Politikaları Başkanı Prof. Dr. Halit Yerebakan eşlik etti.

Katar (2)-1

İSRAİL, SALDIRILARLA GAZZE'DEKİ FİLİSTİNLİLERİ GÖÇE ZORLUYOR

Gazze'dek hükümet, İsrail'in Gazze Şeridi'nde direnişi hedef aldığını iddia ederek, Filistinlilere yönelik soykırım ve zorunlu göç hedefiyle sistematik yıkımlarına devam ettiğini belirtti.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden gün içerisinde yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in kamuoyunu, direnişi hedef aldığı iddiasıyla yanılttığını, Filistinlilere yönelik soykırım ve zorunlu göç hedefiyle Gazze'deki kuleleri, yüksek katlı binaları, evleri, okulları ve sivil kurumları hedef almaya devam ettiğini kaydetti.

Açıklamada, "İsrail işgal ordusunun yerel ve uluslararası kamuoyuna yönelik açıklamalarında izlediği yalan ve çarpıtma politikası" en sert şekilde kınandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 64 bin 871 Filistinli hayatını kaybetti, 164 bin 610 kişi yaralandı.