Terör Örgütü PKK'nın 12. kongresini 5-7 Mayıs tarihleri arasında topladığını açıklamasının ardından DEM Parti'den 8 maddelik bir açıklama geldi.

DEM açıklamasında “PKK'nın tarihi kongre kararıyla birlikte 50 yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz.” denildi.

Ülke TV'ye konuk olan Gazeteci Güngör Yavuzaslan, DEM ve PKK'dan peş peşe gelen mesajları yorumladı.

PKK'NIN FESİHİ ANNELER GÜNÜNDE Mİ OLACAK?

PKK’dan gelen son açıklamayı analiz eden Yavuzaslan, “Kongreyi topladık, karar aldık’ demeleri sürecin sadece bir aşamasıdır. Biz burada kararların nasıl uygulandığına bakacağız. Örgüt, ‘karaları birleştireceğiz’ dedi. DEM’den gelen açıklamalara baktığımızda olumu yönde. Olumsuz olsa DEM bu açıklamaları yapmazdı. DEM'in PKK’dan gelen açıklamalara dair bilgi sahibi olduğu anlaşılmakta. Ben fazla uzatmayacaklarını düşünüyorum. Bazı kaynaklara göre; PKK’nın fesih kararını anneler gününde ilan edeceği yönünde. Başta şehit aileleri ve Diyarbakır anneleri bunda bir bedel ödedi, mücadele etti. Hiçbir anne çocuğunu terörist olsun diye doğurmaz. Anneler çocuklarını vatana hayırlı bir evlat olacak diyerek büyütür. Bugün Diyarbakır anneleri örneğinde olduğu gibi bir nedenden dolayı oğlunu terör örgütüne kaptırmış, koparılmış insanların gerçekliğini de unutmamız lazım. Onlar geri dönsün” ifadelerini kullandı.



“DEVLET ‘BÜYÜK HAREKATI YAPARIM’ DEDİ”

PKK’nın karar metninde tuzakların olmaması gerektiğini vurgulayan Güngör Yavuzaslan, “Altını çizerek söylüyorum... PKK’nın içindeki İsrail ve İran başta olmak üzere sürece bazı artıkları ile müdahale etmeye çalışabilirler! Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok güçlüdür. Türkiye Devleti yumruğunu öyle bir sıktı ki bu sefer şu dendi: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları üzerine söylüyorum. ‘Ya o silahları bırakırsınız…’ Kuklaya bunu dedi! Kuklacıya da ‘Sen anla’ dedi! Ya da ‘Omuz üzerinde baş kalmayacak’ söylemi devlet söylemi üzerinde en büyük söylemdir. Yani ‘Büyük harekatı yaparım’ dedi. (PKK’nın attığı adım) Bunun sonucudur.” dedi.

DEM'DEN 8 MADDELİK YENİ AÇIKLAMA

DEM Parti, Merkez Yürütme Kurulu, PKK'nın fesih adımı ardından 8 maddelik kritik bir açıklama yaptı.

Açıklamada, "Bugün Türkiye yakın tarihinin en önemli, en kritik eşiklerinden birine dair tarihi bir tanıklık içindeyiz." denildi.

"1. PKK’nin tarihi kongre kararlarıyla birlikte elli yıllık çatışmadan barış ufkuna bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Bu adım, kadim topraklarımızın bağrında asırlardır özlemi çekilen barışın ve demokratik siyasetin yeniden filizlenmesinin ve gelişmesinin bir adımıdır.

2. Öncelikle, uzun süreli çatışmalı süreçte yaşamlarını yitiren tüm insanlarımızı derin bir hürmetle anıyoruz. Acının rengi, dili ve kimliğinin olmadığını onlarca yıllık acı tecrübe hepimize göstermiştir. Bugün Türk’ün, Kürt’ün, Çerkez’in, Arap’ın, Alevi’nin, Sünni’nin, bütün kimlik ve inançların gözyaşları aynı denizde buluşmuştur. Ortak kederimizi yüreğimizde taşıyoruz; tüm yitirdiklerimizin anısını kutsal bir emanet olarak koruyacağız ve ortak geleceğimizi inşa edeceğiz.

3. Şimdi, ortak ve eşit yaşam iradesini her şeyin önüne koyma vaktidir. Demokratik bir topluma, özgür siyasete, evrensel hukuka derinden inanma, demokratikleşme için çalışma ve adımlar atma dönemidir. Artık hiçbir genç ne dağda ne şehirde toprağa düşmesin. Bu ülkede bundan böyle inkarın ve silahların değil siyasetin, öfkenin değil demokratik ve toplumsal uzlaşının, ayrılığın değil birlikte ve eşit yaşamın sesi yükselsin.

Erdoğan'dan canlı yayında Pakistan-Hindistan gerilimine ilişkin endişelendiren sözler
Erdoğan'dan canlı yayında Pakistan-Hindistan gerilimine ilişkin endişelendiren sözler
İçeriği Görüntüle

4. Onurlu bir barış ve demokratik çözüm yolunda yeni bir sayfa açılıyor. DEM Parti olarak bu tarihi dönüm noktasından sonra, Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesi için başta TBMM olmak üzere tüm demokratik siyaset kurumlarının sorumluluk almasının gerekliliğine inanıyoruz. Şimdi demokrasinin ve adaletin sesi yükselmelidir. Toplumsal barışın inşası için Meclis’in önünde duran tarihsel görev, hiçbir siyasi hesabın gölgesinde kalamayacak kadar mukaddestir. Bu tarihî adımı kalıcı barışa dönüştürecek yasal-kurumsal zemini birlikte kurmak, şu an en temel sorumluluğumuzdur.

5. Bu tarihi anda, Türkiye’nin demokratik geleceğini kurma fırsatını başarıya ulaştırmak için yürütme erkinin de tarihi sorumluluğunu yerine getirmesi barışın güvencesi olacaktır.

6. Bu sürecin gelişmesinde tarihi bir sorumluluk üstlenen Sayın Abdullah Öcalan’a; barışın bedelini canlarıyla, evlatlarıyla, gözyaşlarıyla ödeyen Türkiye halklarına; çözüm iradesine destek sunan Sayın Devlet Bahçeli’ye ve bu iradeye sahip çıkan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a ve sürece olumlu yaklaşan ana muhalefet lideri Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm muhalefet liderlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bu sürecin başarıya ulaşması için siyasi kurumlarımıza, sivil toplum örgütlerimize ve en önemlisi 85 milyon yurttaşımızın her birine barışı koruma, inşa etme ve geleceği bugünden kazanma görevi düşmektedir. İstiyoruz ki Türkiye’nin barışı Orta Doğu’ya umut, dünyaya ilham olsun.

7. DEM Parti olarak, Mezopotamya ve Anadolu halklarına kutsal bir söz veriyoruz: Gerçekle yüzleşmekten, adaleti tesis etmekten kaçmayacağız; kaybettiklerimizin ruhunu incitecek hiçbir adıma, süreci zedeleyecek hiçbir söyleme, barışın yolunu kesecek hiçbir eyleme asla izin vermeyeceğiz. Eşit yurttaşlığın, demokratik siyasetin ve barışın yılmaz savunucuları ve taşıyıcıları olacağız.

8. Bugün bir yandan büyük bir umudun, bir yandan da tarihin yüklediği derin bir sorumluluğun ağırlığını taşıyoruz. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu irade beyanımızı, ömrünü barışa ve halkların kardeşliğine adamış, yüreği hep ezilenlerin yanında atmış sevgili yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i bir kez daha anarak tamamlıyoruz. Barışın ve kardeşliğin ışığını bu topraklara mutlaka getireceğiz."