Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü sahibi koleksiyoner Mehmet Çebi öncülüğünde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda oluşturulan "Beş Ressam Bir Şehir Canım İstanbul" sergisinin açılış programındaki konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, koleksiyonun sahibine ve sergide emeği bulunan fikir, kültür ve sanat insanlarına teşekkür etti.
Sanatçıları tebrik eden Erdoğan, "Burada sergilenen resimlerini bizlere emanet ederek 3 yıl önce aramızdan ayrılan büyük usta Sayın Ayhan Türker'i de rahmetle yad ediyorum. Cenab-ı Allah ruhunu şad, mekanını inşallah cennet eylesin." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nden Emirgan'a, Kız Kulesi'nden Beylerbeyi sırtlarına, Çınaraltı'ndan Mihrabat'a, Eyüpsultan'dan Üsküdar'a şehir ve insan manzaralarını, Dersaadet'in tarihi, kültürel ve mimari dokusunu tuvallere yansıtan serginin hayırlara vesile olmasını diledi.
Osmanlı'da sadrazamlık da yapmış olan diplomat ve şair Koca Mehmed Ragıb Paşa'nın üç asır önce kaleme aldığı beytin, "Eğer maksud eserse mısra-ı berceste kafidir." mısrasını seslendiren Erdoğan, "Buradaki her bir çalışmayı tüm bir kompozisyonu ile ahenkli bir şiiri andıran İstanbul'un en güzel mısraları olarak gördüğümü ifade etmek isterim. İstanbul'da yaşayan sanatseverler, 16 Eylül'e kadar büyük emek verilen bu sergiyi zaten ziyaret edeceklerdir. Diğer illerimizdeki İstanbul aşıklarının da bu sanat şölenini bizzat yerinde gelip göreceklerine inanıyorum. Sanata ve İstanbul'a gönül veren tüm kardeşlerimi sergiyi ziyaret etmeye davet ediyorum." dedi.
"ADETA YILDIZ GİBİ PARLADIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır üzerinde özgürce yaşadıkları, kıyamete kadar da milletin ana yurdu olacak bu aziz toprakların dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yaptığını belirtti.
Bu medeniyetlerin, felsefeden mimariye, bilimden sanata, siyasetten hukuka hemen her alanda tüm ürünlerini önce bu coğrafyada verdiğini ifade eden Erdoğan, Anadolu'da üretilen eserlerin, oluşan değerler, asırlar boyunca halka halka önce etrafına, ardından tüm cihana yayıldığını anlattı.
Erdoğan, bin yıllara sari bu sürece millet olarak son derece önemli katkılar yaptıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İnancımızla, dilimizle, geleneğimizle, motiflerimizle, ilmi ve kültürel hazinemizle insanlığa pek çok değer kazandırdık. Kimliğimizi teşkil eden ruh köklerimizi besleyen ne kadar unsur varsa hepsini de sanatımıza ve eserlerimize yansıtmayı, aktarmayı, dert etmeyi başardık. Bakınız merhum Ahmet Hamdi Tanpınar, 1932 yılında, yani bundan tam 93 sene önce verdiği bir mülakatta sanatın amacını nasıl tarif ediyor? 'Sanatın gayesi güzelliktir. Güzellik bir kemaldir. Sanatın malzemesi de bu kemali nakşetmeye çalışır.' Millet olarak bu anlayışla sanatı iyiye, güzele, hakka ve hakikate giden yolun köşe taşları olarak gördük. Eserlerimize daima bu hikmetli kavrayışla baktık. Üslubumuzu yine buna göre belirledik. Şiirimizle, müziğimizle, mimari eserlerimiz ve kültür varlıklarımızla sanatın her şubesinde, yalnızca Anadolu'da değil, gönül coğrafyamızın dört bir yanında adeta yıldız gibi parladık. Şurası bir gerçek ki bu yıldızların en göz kamaştıranı İstanbul'dur."
"MEDENİYETİMİZİN MİRASI, İSTANBUL'DA MUHAFAZA ALTINDA"
İstanbul'un kutlu fethin ilk günlerinden itibaren tarih ve medeniyet teknesinde yoğurdukları sanat hamurunun mayasını oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, "Üstat Necip Fazıl'ın kelimeleriyle ifade edersek denizle toprağın visale erdiği bu aziz şehir, kültür ve sanat hayatımızın en verimli muhitini hatta çoğu zaman membasını teşkil etti. Seçkin ve zengin mimarisiyle, tarihi ve kültürel derinliğiyle İstanbul, sanat eserlerimizin adeta ser levhası olmuştur. Görenleri kendine hayran bırakan bu güzel şehrin sokakları, meydanları, camileri, çeşmeleri, tepeleri ve daha nicesi şiirlerimiz, romanlarımız ve türkülerimizle birlikte tuvallerimizi de süslemiştir. Bütün medeniyetlerin mirası, milletimizin bin yıllık mührüyle mühürlenmiş, burada, İstanbul'da muhafaza altına alınmıştır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğle saatlerinde Üsküdar Kısıklı'daki konutundan Hz. Ali Camii'ne geçti.
Burada cuma namazını kılan ve çıkışta vatandaşlarla sohbet eden Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "Beş Ressam Bir Şehir Canım İstanbul" programına katılmak üzere camiden ayrıldı.
'CANIM İSTANBUL' ŞİİRİNİ OKUDU
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü sahibi koleksiyoner Mehmet Çebi öncülüğünde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda oluşturulan "Beş Ressam Bir Şehir Canım İstanbul" sergisinde katılımcılara hitap eden Erdoğan, konuşmasını 'Canım İstanbul' şiiriyle tamamladı.
ERDOĞAN'A ANLAMLI HEDİYE
Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, koleksiyoner Mehmet Çebi tarafından 'İstanbul' manzaralı tablo takdim edildi.
ESERLERİ TEK TEK İNCELEDİ
Daha sonra sergi alanındaki eserleri detaylı olarak inceleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserlere ilişkin tek tek bilgi aldı.
Programın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndan ayrıldı.