İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), Arnavutköy'de bulunan ve bölgeye adını veren Mavi Göl'ü hafriyat döküm alanı olarak kullandığı ve gölü kuruttuğu iddiaları gündemdeki yerini koruyor. Ülke TV'de yayınlanan programda, gölün son hali ve yaşanan süreç detaylarıyla ele alındı. Gazete manşetlerine yansıyan haberde, İBB'nin 80 milyar liralık hafriyat vurgunu iddialarının ardından yeni döküm sahası olarak Mavi Göl'ü seçtiği ve Türkiye'nin en berrak göllerinden birinin üç ay içinde tarlaya çevrildiği belirtildi.
"YAPAY GÖL" SAVUNMASINA YALANLAMA
Haberde yer alan bilgilere göre İBB yönetimi, gölün yapay olduğunu ve suyunun boru ve kanallarla Alibeyköy Barajı'na taşındığını savundu. Ancak bölgede yapılan incelemelerde herhangi bir boru veya kanal hattına rastlanmadığı ifade edildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Arnavutköy Belediye Başkan Yardımcısı Davut Paralı, İBB'nin "yapay" savunmasını yalanlayarak, gölün iki farklı kaynaktan beslendiğini, 300 dönümlük bir alana yayıldığını ve en derin noktasının 50 metreyi bulduğunu dile getirdi. Rehabilitasyon bahanesiyle Orman Müdürlüğü'nden alınan alana binlerce kamyonla yaklaşık 13,5 milyon metreküp toprak döküldüğü kaydedildi.

ÇEVRECİLERİN SESSİZLİĞİNE SERT TEPKİ
Canlı yayında Şahin Karakaya, ekrana yansıyan görüntüler eşliğinde yaşanan duruma isyan etti. Ormanlık alanın içerisindeki doğal yaşamın ve su kaynaklarının yok edilmesine dikkat çeken sunucu, çevre aktivistlerinin ve sanatçıların sessizliğini çifte standart olarak nitelendirdi. Karakaya, "Bu meseleyi iktidar yapmış olsaydı sosyal medyada, televizyonlarda bangır bangır bağırır, 'hükümet çevre katliamı yapıyor' diye eylemler yaparlardı. Kendini can hıraş bir şekilde ortaya atan aktivistler nerede? Ülke kuraklıkla mücadele ederken, barajlarımız kuruyor derken, mevcut göleti hafriyatla doldurup kurutuyorlar" ifadelerini kullandı.
SANATÇILARA OPERASYON GÖNDERMESİ
Eleştirilerini sürdüren sunucu, bazı sanatçıların sessizliğini ise kişisel kaygılarına bağladı. Gündemdeki operasyonlara atıfta bulunan sunucu, sanatçıların "Acaba bize de bir operasyon yapılır mı?" korkusuyla hareket ettiğini öne sürdü. Karakaya, "Ne nane yediklerini bildikleri için 'Aman bize bulaşmasın' diyerek yurt dışı programları yapmayı düşünüyorlar. Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz" şeklinde konuştu.




