MÜSİAD 28. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sadece 28 Şubat döneminde değil öncesinde ve sonrasında da MÜSİAD, daima demokrasiden, adaletten, hukuktan, özgürlüklerden yana güçlü bir duruş sergiledi.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, konuşmasında “Hükûmet olarak fırtınalı sularda gemiyi limana güvenle ulaştıracak plana, programa, tecrübeye ve iradeye hamdolsun ziyadesiyle sahibiz. Her gün bir yenisi patlak veren krizlere aldırmadan, soğukkanlı ve sabırlı bir şekilde yol alıyoruz. Son derece rasyonel bir zeminde artısı ve eksisini hesap ederek kararlarımızı uyguluyoruz” mesajını verdi.

ENFLASYON MESAJI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllık enflasyon 11 aydır kesintisiz düşüyor. Nisan'da son 40 ayın en düşük seviyesine ulaştık. İnşallah devamı da gelecek.” açıklamasını yaptı.



Cumhurbaşkanı, “Görüyoruz ki küresel ekonomi fırtınalı bir denizde ilerlemeye çalışıyor. Taşların yerine oturması ve suların sakinleşmesi biraz vakit alacaktır.” dedi.

Diğer yandan Erdoğan, “Depremin yaralarını hızla sararken geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirlerini bu yıl da aynı kararlılıkla sürdürüyoruz.” diye konuştu.



“NE DENLİ DAYANIKLI OLDUĞUNU GÖRDÜK”

Ekonomi meselesine sözü bağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 1,5 aydır yaşanan dalgalanmalar karşısında başarılı sınav verdik. Programın sabotaj girişimlerine karşı ne denli dayanıklı olduğunu bir kez daha gördük." açıklamasını yaptı.

Erdoğan, "Malum çevrelerin operasyonları ellerinde patladı. Çünkü bu haftadan itibaren rezervlerimiz yeniden artmaya başladı." dedi.

Hakan Fidan canlı yayında açıkladı: Suikasta uğradım!
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı: Suikasta uğradım!
İçeriği Görüntüle

ÖZGÜR ÖZEL'E YÜKLENDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BBC ve CNN International'daki sözlerini CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e hatırlatarak, "Hiç kimse muhalefet ediyorum bahanesiyle kendi ülkesini yabancılara şikayet edemez, ekonomisini batırmaya çalışmaz." açıklamasını yaptı.

Erdoğan, "Türkiye'nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Türkiye'nin iç cephesini güçlendirmeye ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de hem iş yapıyor hem hizmet ediyoruz, hem de karalama kampanyalarıyla mücadele ediyoruz. Muhalefet kanadında en azından milli meselelerde değişim görmeyi umdukça maalesef her seferinde büyük bir düş kırıklığı yaşıyoruz. Muhalefetin siyaseti centilmence bir rekabet yerine yıkıcı bir husumetle yürütme isteği, aşılmaz bir duvar misali sürekli karşımıza çıkıyor. Aktörler, isimler ve genel başkanlar değişse de ne yazık ki bu zihniyette zerre miskal düzelme olmuyor. Durum öyle vahim ki, bu ülkenin ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, kendi ülkesini yabancı basın kuruluşlarına, yabancı aktörlere, dergilere şikayet ediyor. İktidarı yıpratayım derken asıl Türkiye'ye zarar veriyor. Türk ekonomisine zarar veriyor. Boykot çağrılarıyla yerli ve milli markalara zarar veriyor.