Milli Eğitim Barkanı Yusuf Tekin, Türkiye Basın Federasyonu'nun 'Anadolu Sohbetleri' programında basın mensupları bir araya geldi.

Bakan Tekin, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan sınavla ilgili tartışmaları değerlendirdi.

Bakan Tekin, sınav güvenliğiyle ilgili bütün tedbirlerin ÖSYM standartlarında alındığını söyledi.

Tekin, soruların dışarıdan hiçbir iletişimin olmadığı, jammer bulunan kapalı alanda hazırlanıp, emniyet güçlerinin gözetiminde güvenli şekilde sınav merkezlerine ulaştırıldığını belirtti. Tekin, bu anlamda piercing ve küpe ile sınava girişi de yasakladıklarına değinerek, "Çünkü kameralar, görüntüleme cihazları minimal hale geldi. Oradan böyle bir sorun çıkabilir diye sınava girişte bunları yasakladık. Olağanüstü bir tedbir süreci aldık. Bütün bunlardan sonra bir ihmal varsa bir öğretmen arkadaşımızın sınıfa cep telefonuyla girmiş olmasıdır. 'Elimizde bir 'pdf' var, bu pdf sınavdan önce ele geçirildi' diyorlar. O pdf bizim elimizde de var. Hem kendimiz, hem ilgili siber uzmanlarımız bununla ilgili analizi yaptık. Ve o pdf'in basılı matbu materyalden çekilen fotoğraftan elde edilen pdf olduğunu tespit ettik. Hal böyleyken bunun üzerinden bir algı operasyonu yürütmek haksızlık" dedi.

İMAM HATİP TARTIŞMASINA YANIT

Tekin, imam hatip ortaokullarından 63 öğrencinin tam puan aldığını hatırlatarak, "İki okulu çok gündeme getirdiler. Trabzon'daki Mahmut Celaleddin Ökten Anadolu İmam Hatip Ortaokulu 2019'da 1 birinci çıkarmış, yüzde 1'lik 11 öğrencisi var, yüze 5'lik dilimde 65 öğrencisi var. 2020'e tam yapan öğrencisi yok ama yüzde 1'lik dilimde 27 öğrencisi var, yüzde 5'lik dilimde 95 öğrencisi var. 2023 yılında 5 tane tam puan alan öğrenci çıkmış, 29 tane yüzde 1'lik dilimde öğrencisi var, 121 tane de yüzde 5'lik dilimde öğrencisi var. Bu yıl 4 tane tam puan alan öğrenci var, yüzde 1'lik dilimde 30, yüzde 5'lik dilimde 111 öğrencisi var. Son 2 yıla göre yüzde 5'lik dilimdeki öğrenci sayısı azalmış. Aynı şey Antalya Kepez'deki Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu için de geçerli" dedi.

Bakan Fidan ile İngiliz mevkidaşı arasında kritik görüşme!
Bakan Fidan ile İngiliz mevkidaşı arasında kritik görüşme!
İçeriği Görüntüle

Bakan Tekin, soruların başkaları tarafından hazırlandığı iddialarına ilişkin ise şunları ifade etti:

"Bu da yalan. Soruları bizim okullarımızdan öğretmenlerimiz hazırlıyor. Sonrasında ihtiyaç duyulursa akademik anlamda üniversitelerden öğretim üyelerine soruların bilimselliğiyle ilgili hakemliğine başvurulduğu olabilir ama bunlar sınav sorusu olarak seçilen değil havuza atılan binlerce soru için. Sonrasında sorularımızı o havuzdan alıyoruz"

LGS ANALİZ RAPORU

Bakan Tekin, LGS analiz raporu ile ilgili şöyle konuştu:

"Önceki yıllarda hazırlanan analiz raporunun teknik bilgi kısmını çıkartıp 3-5 sayfa olarak aynısını yayımladık. 'Öncekiler 80 sayfaydı, sizinki 5 sayfa' diyorlar. Her yıl aynı istatistiki olarak 'Ayırt edicilik düzeyi şudur, zorluk düzeyi şöyle ölçülür', bunun gereği yok. Yine yayımlarız aynı şekilde. Bu anlamda bir raporu hazırladık, yayımlayacağız. Pedagojik olarak çocuklarımızı yarış atı gibi yarıştırmak felsefemizden uzaklaşalım istiyorum. Geçmiş yıllarda şu kadar birincimiz var denmiş olabilir. Ben bunları pedagojik olarak doğru bulmuyorum. O yaştaki çocuklara 'Sen birinci oldun', 'Sen ikinci oldun' denmez. Hangi ilden kaç tane birinci çıktığını söylemenin şeffaflıkla bir ilgisi yok. Benim başka korumam gereken ilkeler var. Şeffaflık eleştirisi getirilebilecek her türlü veriyi paylaştık paylaşabiliriz. '719 çocuğun parmak izini alın, isimlerini yayınlayın' diyorlar. Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Biz işimizi yaparken daha evrensel başa ilkeleri korumak zorundayız. Çocuğun üstün yararı diye bir şey var"

BİR ÖĞRETMENİN SORU KİTAPÇIĞINI CEP TELEFONUYLA ÇEKİP PAYLAŞMASI

Bakan Tekin, Diyarbakır'da öğretmenin cep telefonuyla kitapçığı çekip paylaşmasıyla ilgili ise; "Biz bu olaydan haberdar olur olmaz o gün soruşturmamızı açtık. O gün hemen bununla ilgili gerekli değerlendirmeleri yaptık. İlgililerin cep telefonlarını alıp, gerekli değerlendirmeleri yaptık. Sınavın güvenliğiyle ilgili herhangi bir sorunun ortaya çıkmadığını gördük. Soruşturma süreci devam ediyor. Bizimki de devam ediyor. Konuyla ilgili adli soruşturma süreci de devam ediyor. Bizim elimizdeki raporlar, veriler burada 'skandal' diye tanımladıkları türden bir şey olmadığı, sınavın güvenliğiyle ilgili bir şey olmadığı. Bütün şeyler Diyarbakır'daki öğretmenin çektiği görüntülerden yürüyor. O da 4 kişiyle paylaşmış. Onlar da emniyet birimleri tarafından sorgulandı. Sınav esnasında çekmiş, sözel oturum bittikten sonra paylaşmış. Paylaştığı kişiler farklı illerden kişiler. 'Dershane öğretmeni' diyebileceğimiz kişiler; 'soruların cevaplarını önce biz yayımladık' diye yarışan bir kitle. Onlarla paylaşıyor. Onların hepsi tespit edildi. Paylaşılan kişilerin hepsinin sorgusunu emniyet aldı, bizi de bilgilendiriyorlar" ifadelerine yer verdi.

29 KİŞİYE SORUŞTURMA VE GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA

Tekin, olayla ilgili 29 kişi hakkında soruşturma açıldığını söyleyerek, "Bu silsile. Bunun içinde farklı kamusal görevliler var. Öğretmen dışında polis memurları, hizmetli personel, okul yöneticisi de var. O arkadaşlarımızın hepsi soruşturmanın selameti açısından Valilik tarafından görevden uzaklaştırılmış durumda" diye konuştu.

ZORUNLU EĞİTİM SÜRESİ TARTIŞMALARI
Bakan Tekin, 12 yıllık zorunlu eğitim süresine ilişkin tartışmalarla ilgili de şu açıklamalarda bulundu:

"Uluslararası göstergeler açısından baktığımızda okullaşma yıl itibarıyla dünya ortalamasının üstüne çıkmış durumdayız. Bunun üstüne eğitim teknolojilerindeki yeni teknolojiler, çocukların farklı öğrenme mekanizmalarına sahip olmaya başlaması, bilgi kaynaklarının çeşitlenmesi tüm bunları düşündüğümüzde dünyanın her tarafında zorunlu eğitim tartışılıyor, süresi tartışılıyor. Bizde başka gerekçeler de eklenebilir. Nüfus, aile, mesleki ve teknik eğitimde nitelikli eleman problemi yaşanması, iş dünyası herkes kendi perspektifinden zorunlu eğitimi tartışıyor. En bu anlamdaki apolitik davranan çocuklar artık ellerindeki cep telefonlarıyla internet üzerinden istedikleri bilgiye erişiyorlar. Dolayısıyla bu kadar çok şey varken 12 yıl çocukları okulda tutmanın çok anlamlı olmadığı, eğitimciler tarafından da dünyada tartışılıyor. Bizde konu gündeme geldiğinde, 'Konu tartışılsın' dedim. Kamuoyundaki tartışmaları arkadaşlar takip ediyorlar. Bunun neticesinde bir karara varırız"