İsrail Meclisi, bugün düzenlenen oturumda, hükümete, 1967'de işgal ettiği Filistin toprağı Batı Şeria'nın ilhak edilmesi için çağrı yapan kararı oyladı.
Meclisteki 120 milletvekilinden 71'i kararın lehinde, 13'ü aleyhinde, kalanlar ise çekimser oy kullandı.
Mecliste kabul edilen kararda, Batı Şeria'nın "Yahudi halkının tarihi, kültürel ve manevi anavatanı ve İsrail topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu" iddia edildi.
“FİLİSTİN İSRAİL İÇİN BİR TEHDİT”
Karar metninde ayrıca işgal altındaki Batı Şeria'da Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkılırken bunun "İsrail devleti ve vatandaşları için varoluşsal bir tehdit olacağı" öne sürüldü.
İsrail Meclisinde kabul edilen bu kararla "Filistin devleti fikrinin gündemden çıkartıldığı" savunuldu.
İsrail Meclisi ayrıca hükümeti Batı Şeria'daki Filistin topraklarından gasbedilerek inşa edilen yasa dışı Yahudi yerleşimlerinde "İsrail egemenliğini uygulamak için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmeye" çağırdı.
Meclisin aldığı karar, Batı Şeria'nın ilhakını uygulamaya koymuyor ancak hükümete bu yönde adım atması için çağrı yapıyor.
Benzer şekilde, İsrail Meclisi, bazı ülkelerin Filistin devletini tanımaya yönelik adımları karşısında "Filistin devletinin tek taraflı tanınmasına itiraz eden bir kararı" Şubat 2024'te 99 milletvekilinin, Temmuz 2024'te de 68 milletvekilinin oyuyla kabul etmişti.
TÜRKİYE’DEN İSRAİL’E TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı, İsrail Meclisinde, Batı Şeria'nın ilhakına yönelik atılan adımlar hakkında yazılı açıklama yaptı.
"İsrail Meclisinde oylanan ve işgal altındaki Batı Şeria'nın İsrail tarafından ilhakını talep eden karar, uluslararası hukuk bakımından hükümsüzdür ve herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır" ifadesi kullanılan açıklamada, Batı Şeria'nın Filistin toprağı olduğu ve 1967'den bu yana İsrail'in işgali altında bulunduğu aktarıldı.
Açıklamada, İsrail'in ilhak yönündeki her türlü teşebbüsünün, barış çalışmalarını baltalamayı hedefleyen gayrimeşru ve provokatif çabalardan ibaret olduğu vurgulandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin şiddet politikalarının ve hukuksuz eylemlerle ayakta kalma çabalarının her geçen gün yeni krizlere yol açtığı, uluslararası düzene ve bölgesel güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Soykırımcı İsrail’in saldırganlığına karşı gecikmeksizin bağlayıcı ve caydırıcı önlemler alınmalı; uluslararası sistemin hukuki ve ahlaki yükümlülükleri etkin bir biçimde yerine getirilmelidir."
TÜRKİYE DAHİL 10 ÜLKE İSRAİL’İ KINADI
Dışişleri Bakanlığı, İsrail Parlamentosu'nun Batı Şeria'nın ilhakına ilişkin kararı hakkında Bahreyn, Mısır, Endonezya, Ürdün, Nijerya, Filistin, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Arap Birliği ve İİT tarafından imzalanan ortak açıklamayı yayımladı.
Açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria üzerinde sözde "İsrail egemenliğini" dayatan bildirinin İsrail Meclisi tarafından onaylanması şiddetle kınanırken "(Taraflar) Bu bildiriyi, uluslararası hukukun açık ve kabul edilemez bir ihlali ve Bileşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararlarının, özellikle de 1967'den bu yana işgal altında tutulan Filistin topraklarında yerleşim faaliyetleri de dahil olmak üzere işgali meşrulaştırmayı amaçlayan tüm tedbir ve kararların geçersizliğini teyit eden 242 (1967), 338 (1973) ve 2334 (2016) sayılı kararların açık bir ihlali olarak görmektedir." ifadesi kullanıldı.
İsrail'in tek taraflı hamlesinin hiçbir hukuki etkisi olmadığının ve başta işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olan Doğu Kudüs olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının hukuki statüsünü değiştiremeyeceğinin vurgulandığı açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:
"(Taraflar) İsrail'in işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde hiç surette egemenliği olmadığını bir kez daha teyit etmektedirler. Ayrıca İsrail'in bu tür eylemlerinin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısı ve bunun sonucunda Gazze Şeridi'nde yaşanan insani felaketle daha da şiddetlenen bölgedeki gerginliği artırmaktan başka bir işe yaramadığını vurgulamaktadırlar."
Açıklamada taraflar, "Güvenlik Konseyi ve ilgili tüm aktörler de dahil olmak üzere uluslararası topluma, yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenme ve İsrail'in güç kullanarak bir oldubittiyi dayatmayı amaçlayan, adil ve kalıcı bir barış ve iki devletli çözüm ihtimalini baltalayan yasa dışı politikalarını durdurmak üzere harekete geçme çağrısında" bulunarak, "Taraflar ayrıca, uluslararası meşruiyet ve Arap Barış Girişimi temelinde iki devletli çözüme ve 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin gerçekleştirilmesine olan bağlılıklarını bir kez daha teyit ederler." ifadesini kullandı.