Televizyon sektöründe tekelleşme suçlamasıyla gündeme gelen menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı.

Geçen cuma gününden bu yana gözaltında bulunan Barım, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

Savcılığın hazırladığı sevk yazısında Barım'ın, hükümlü Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile birlikte, hükümlü Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu, Gezi olaylarının birinci derecede planlayıcıları arasında yer aldığı ifade edildi.

Screenshot 1-320

Ayşe Barım'ın meşru hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik olaylara yardım eden bir konumda olduğu ve bu sebeple soruşturmanın derinleştirildiği belirtildi.

Savunması alınan Ayşe Barım, 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçundan tutuklandı.

Barım’ın gözaltına alındığı soruşturmaya ilişkin ünlü isimlerin de ifadesine başvurulmuştu.

Screenshot 2-260

ERGENÇ VE KOCAOĞLU HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Dolunay Soysert, Rıza Kocaoğlu, Mehmet Günsür, Nehir Erdoğan Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda gelerek tanık sıfatıyla ifade verdi.

Başsavcılık, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hakkında yalan tanıklık suçundan soruşturma başlattı.

Savcılıktan yapılan açıklamada, "Kaçamaklı cevapların şüpheliyi kayırma saikiyle yapıldığının açıkça anlaşıldığı, Ergenç ve Kocaoğlu'nun, Memet Ali Alabora ile irtibatları, birlikte eylem görüntüleri bulunmasına rağmen irtibatlı olmadıklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle 'Yalan Tanıklık' suçundan ayrıca soruşturma" yürütüldüğü bildirildi.

Soruşturma kapsamında, Barım’ın ajansıyla anlaşması bulunan ve ifadesi henüz alınmayan oyuncuların da bilgisine başvurulacak.

Sulh ceza hakimliğinin kararı

Ayşe Barım hakkındaki nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında, şüphelinin üzerine atılı suçun vasfı, fezleke içeriği, HTS kayıtları, sevk yazısında soruşturmanın geniş çaplı devam ettiği ve delillerin toplanma aşamasında olduğunun belirtilmesi dikkate alındığında, Barım hakkında somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu belirtildi.

Barım'ın üzerine atılı suçun katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama sebebinin var kabul edilebileceği bildirilen kararda, şüpheliye isnat edilen suç için kanunda öngörülen ceza miktarı ile suçun konusu ve ağırlığı dikkate alındığında, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı kanaatine varıldığı aktarıldı.

Kararda, şüpheli Barım'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi doğrultusunda tutuklanmasına karar verildiği bildirildi.

Gezi davasının firari sanığı Alabora'yla tape kayıtları tespit edildi

Yazıda, Barım'ın, Alabora'yla gezi parkı olayları kapsamında bildirinin yayınlanıp yayınlanmaması konusunda fikir alışverişinde bulunduklarına ilişkin 2 tape kaydı bulunduğu belirtilerek, bu konuşmanın içeriğine yer verildi.

Söz konusu tape kaydında, ikili arasında bildiri yayınlanıp yayınlanmaması konusunda görüşmeler yapıldığı, devam eden görüşme içeriklerinde söz konusu bildirinin kendilerine zarar verebileceğini, eylemlerin daha aktif gerçekleştiği zaman yayınlanması gerektiği kanaati oluşturularak bunun neticelendirildiği kaydedildi.

Yazıda, "Bu şekilde evrilen eylemler sürecinde daha fazla kitlesellik arayışı içerisinde oldukları açıkça anlaşılmıştır." değerlendirmesi yapıldı.

Çiğdem Mater Utku ile 2013-2014 arasında 14 kez görüşme gerçekleştirmiş

Barım'ın HTS kayıtlarına göre, gezi parkı olaylarının başladığı gün ve yoğunlaşarak kitleselleştiği günlerde, Çiğdem Mater Utku ile 2013-2014 arasında 14 kez görüşme gerçekleştirdiği, Alabora ile gerçekleştirdiği ilk görüşmelerin ise Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihi olduğu aktarıldı.

Sevk yazısında, şu ifadelere yer verildi:

"Şüpheli Emine Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihi aralığında şahsın sahibi olduğu ID İletişim Danışmanlık AŞ isimli firmasına bağlı toplumda tanınan oyunculardan 29 Mayıs ve 2 Haziran 2013 arasında sık sık, ardışık günler ve saatler aralığıyla Bergüzar Korel ile 7 kez, Ceyda Düvenci ile 4 kez, Dolunay Soysert ile 10 kez, Halit Ergenç ile 12 kez, Hümeyra Akbay ile 5 kez, Mehmet Günsur ile 1 kez, Nehir Erdoğan ile 2 kez, Selma Ergeç ile 8 kez, Nejat İşler'le ile 2 kez, Rıza Kocaoğlu ile 1 kez telefon görüşmesi şeklinde olduğu, yine şüphelinin kendisinin de kendi şirketine bağlı sanatçılarla Gezi olaylarına fiilen katılarak eylemlerin kitleselliğini arttırma çabası içerisinde olduğu açık kaynak çalışmalarında tespit edilmiştir."

"Barım danışılan ve onayı alınan kişi" tespiti

Barım'ın menajerlik şirketine bağlı oyuncuların 2021'de Türkiye'de yaşanan orman yangını ve depremlerden sonra Türkiye'yi uluslararası arenada yetersiz gösterme adına sosyal medyadaki "#HelpTurkey" kampanyasına eş zamanlı olarak katıldıkları tespitinin soruşturmaya dahil edildiği kaydedilen yazıda, şüpheliye ait şirketin faaliyetlerinin amacının dışına çıkarak etki ajanlığına yöneldiği, iş yerinde yapılan aramada ise #Occupygezi - solidariedade com o poyo Turco (Gezi işgali- Türk halkıyla dayanışma) ibareli dokümanlar bulunduğu kaydedildi.

Yazıda, Barım'ın Gezi Davası'nın ana faillerinden firari sanık Mehmet Ali Alabora ve Çiğdem Mater Utku ile doğrudan irtibatlı olmasının yanında kendisinin irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği vurgulandı.

Barım'ın bu şekilde olayları planlayan, örgütleyen ve yönlendiren, iradesi sorularak bu yönde kendisinin karar bildirerek yön verici ve belirleyici olduğu değerlendirmesi yazıda yer aldı.

Şüpheli Barım'ın kendi şirketine bağlı toplumda tanınan oyuncuları gezi eylemlerine yönlendirdiği belirtilen yazıda, oyuncuların toplumda tanınırlığını ve etki gücünü de kullanarak daha fazla kitleselleşmesini amaçladığı ve bunda da kısmen başarılı olduğu aktarıldı.

Özel hastanede skandal! Ameliyattaki hastayla stent pazarlığı Özel hastanede skandal! Ameliyattaki hastayla stent pazarlığı

Sevk yazısında, soruşturmada "tanık" olarak ifadesi alınan oyuncuların beyanlarında, kendi iradeleriyle eylemlere katıldığını beyan etseler de Barım ile eylemlerin başladığı döneme dair yoğun irtibatlarının içeriğini, hayatın olağan akışına uygun olarak açıklayamadıkları kaydedildi.

Tanık oyuncuların, iç ve dış kamuoyu tarafından günlerce takip edilen ve gündemde tutulan gezi olaylarının kitleselleşmeye başladığı dönemde Barım ile görüşme içeriklerinin bulunduğu belirtilen yazıda, oyuncuların eylemlerin olduğu dönemde Gezi Parkında Barım'la bulunmalarına rağmen kaçamaklı cevaplarının şüpheliyi kayırma amacıyla verildiği aktarıldı.