MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında CHP’yi yaylım ateşine tuttu.
“Muhalefetin siyasi ahlak ve vicdan bağlamında şiddetli bir yıkıma maruz kaldığı ortadadır.” diyen Bahçeli Filiz verip yapraklanması imkansız kütük gibi görünenlerin ne ülkemize ne de milletimize bir yararı dokunmayacaktır. Kuşku bulutlarının altında, tedirgin fısıltıların boyunduruğunda, şaibeli ilişkilerin merkezinde yer alanların dört başı mamur siyasi karakter ve ahlaki duruş göstermeleri boşuna bir hevestir. Belediyeleri saran yolsuzluk tufanından tutun da parti kongrelerinin gölgelenmesine kadar her çarpık ve gayri meşru vakıanın ortaya çıkması en başta milletimize büyük bir hakarettir. CHP’nin mahkemelik olması günden güne ağırlaşan hastalıklı bünyesinin sonucudur. Öyle ki CHP, sebebi meçhul bir acının pençesinde ne yapacağını, ne isteyeceğini, ne söyleyeceğini bilemez, tayin edemez haldedir. Elbette CHP’nin 38’inci kurultayıyla ilgili görülen mutlak butlan davasının ve bu dava duruşmasının 8 Eylül 2025’e ertelenmesinin bizim nazarımızda herhangi bir değeri, bir gündemi yoktur. Fakat CHP’nin kendi içinde birlik ve dirlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalaması Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim. Sosyalist Enternasyonal’in yörüngesinde sorgusuz sualsiz dönerek değil Atatürk’ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan ve sonu meçhul kargaşalardan kurtulacakları düşüncesindeyim. 8 Eylül’den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül’e bir ve bütün halinde ulaşması CHP için demokratik bir fırsattır. Eğer bu samimi tavsiyelerimiz gerçekleşmezse, bu parti Türk siyasetini nedensellik muhtevasında yozlaştıracak ve yıpratacaktır. Hem siyasi varlığına yazık edecek, hem de Türk demokrasisini zedeleyecektir." ifadelerine yer verdi.
"BU ZIRVALARI KÜLAHIMA ANLATIN"
"Maalesef CHP artık kartel partisidir" diyen MHP Lideri Bahçeli, "Siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak ve şebeke oluşturacak kadar çizmeyi aşmıştır. Bununla mündemiç olmak üzere dehşet veren kanunsuzluk, hukuksuzluk ve yolsuzluk markası olmaya da açık ara namzettir. CHP Genel Başkanı’nın Avrupa’da Türkiye’nin aleyhine konuşması karanlık üslubun, kararmış ve katılaşmış mensubiyet bilincinin somut yankısından başka bir şey değildir. Neymiş, bu zat Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin kongresinde ayakta alkışlanmış. Ya hep beraber ya hiç birimiz demiş. Geçiniz bu masalları, gelin de külahıma anlatın bu zırvaları. Yabancıların karşısından nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır. CHP’nin geleceğini dış güçlerin insaf ve merhametine terk edenlerin Kuvayı Milliye’den kuvayı milliyetsizliğe geçiş yapmaları oldukça üzücüdür. Biz Türkiye’mizi, Türk milletini ve cennet vatanımızı canımızdan aziz biliyoruz. Ne var ki CHP’nin başkalaşarak, kökünden koparak iç işgal cephesinin iştahını kabarttığını değerlendiriyoruz. Ve muhataplarını neme gerek demeden samimiyetle ikaz ediyoruz; aklınızı başınıza alın, tarihin ve milletin hükmüne kulak verin, sessiz çığlığın gazabından da ürkün." şeklinde konuştu.