Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından kameralar karşısına geçti.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve muhaliflerin “Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahası ABD'li şirketlere verilecek” şeklindeki iddialarına net yanıt verdi.

“DÜNYANIN EN BÜYÜK 5 ÜRETİCİSİNDEN BİRİSİ OLMAK İSTİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

2026'da zirve mi yapacak? Altın için kritik tahmin!
2026'da zirve mi yapacak? Altın için kritik tahmin!
İçeriği Görüntüle

Bu vesileyle yine muhalefetin çarpıttığı bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Enerji politikamızın bir diğer önceliği sahip olduğumuz madenlerin katma değerli bir şekilde uluslararası pazarlara sunulmasıdır. Özellikle pek çok alanda nadir elementleri, savunma sanayinden yenilenebilir enerji sistemlerine, elektrikli araçlardan haberleşme ve uzay teknolojilerine pek çok alanda kritik rol oynuyor. Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementleri sahasında bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışma sahasında nadir toprak elementleri, barit ve florit başta olmak üzere tam 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi. Bu saha, dünyanın yaklaşık ikinci büyük nadir toprak kaynak sahasıdır. 17 nadir toprak elementinin 10'unun bulunduğu Beylikova sahasında yaklaşık 12,5 milyon ton nadir toprak oksitleri yer alıyor.

Kabine Erdogan-8

“HERHANGİ BİR ÜLKEYE VERİLMESİ ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL”

Nadir toprak elementlerinde dünyanın en büyük 5 üreticisinden birisi olmak istiyoruz. Bu doğrultudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlk etapta yıllık bin 200 ton cevher işleyeceğimiz Eti Maden Pilot Üretim Tesisini devreye aldık. Pilot tesisin, endüstriyel tesise dönüştürülmesi için saflaştırma teknolojisi de dahil çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şunu da altını çizerek ifade etmek durumundayım, nadir toprak elementleri teknolojisine sahip ülke ve firmalar bu alandaki üretim süreçlerine ilişkin tecrübelerini maalesef paylaşmaktan kaçınıyor. Bu engelin aşılması ve mevcut sahaların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması, uluslararası iş birliklerini zorunlu kılıyor. Pek çok ülke, teknoloji geliştirme, danışmanlık ve teknoloji transferi için bu konularda deneyimli ülkelerle anlaşmalar imzalıyor. Türkiye olarak biz de teknolojik hafızaya sahip ülkelerin, uzman kuruluşları ile iş birlikleri geliştirmek amacıyla görüşmeler yapıyoruz. Bu anlamda Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi asla söz konusu değildir. Her kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demektir.

“BİZ BU GÜVENİ BOŞA ÇIKARMAYACAĞIZ”

Şuraya özellikle dikkatinizi çekiyorum. Türkiye'nin yer altı kaynaklarını ekonomisine kazandırmasını istemeyenler hep şunu yapıyorlar, önce maden tetkik ve arama çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar. Bunda başarılı olamayınca, bu sefer işletilmesini sabote etmenin derdine düşüyorlar. Denklem aslında çok basit. Mümkünse engellemek, değilse itibarsız hâle getirmek. Nadir toprak elementleri ile ilgili yaşananlar da budur. Amaç, Türkiye'nin bu yer altı kaynağından istifade etmesini engellemektir. Dikkat edin, bu konuda hükûmetimize iftira atanlar, Karadeniz doğal gazı ile Gabar'daki petrol keşiflerimizi de dillerine dolayanlardır. Hatırlarsanız, orada da destek vermek yerine hemen bir kulp taktılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. İnanın, yarın da değişen bir şey olmayacak. Milletimden bunlara karşı uyanık olmalarını rica ediyorum. Milletim bize güvensin, bize inansın. Allah'ın izniyle biz bu güveni boşa çıkarmayacağız.