Havaların soğumasıyla birlikte "şiddetli grip" şikayetleri de patlak vermeye başladı.
Son zamanlarda ise sık sık ismi geçen, en baskın tür olarak bilinen "H3N2 influenza" virüsündeki gelişmeler, küresel çapta alarm zillerini çaldırdı.
Hekimler H3N2 virüsünün en belirgin özelliğinin "aşırı bitkinlik" ve "inatçı kuru öksürük" olduğunu belirtiyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu virüs hakkında çok ciddi uyarılarda bulundu. Sağlık Bakanlığı ise Türkiye'deki riskleri hakkında açıklama yaparak, herkesin aklındaki o soruya yanıt verdi...
Ghebreyesus, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.
HIZLI ARTIŞ GÖZLEMLENDİ
Kuzey Yarımküre'de şu anda yıllık grip mevsiminin yaşandığına işaret eden Ghebreyesus, "Küresel grip aktivitesi seviyesi normal aralıkta olsa da ağustostan bu yana DSÖ, birçok ülkede H3N2 influenza virüsünün 'K alt sınıfı' olarak adlandırılan virüslerinde hızlı bir artış gözlemledi.
Veriler, hastalık şiddetinde bir artış göstermese de bu alt sınıf H3N2 virüslerinde önemli bir mutasyona işaret ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ghebreyesus, aşıların, özellikle grip komplikasyonları riski yüksek olan kişiler ve onlara bakım hizmeti verenler için hayati önem taşıdığının altını çizdi.
TÜRKİYE İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR MU?
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammed Emin Demirkol ise Avrupa'da yayılan grip virüsü H3N2'nin Türkiye için herhangi bir tehlike oluşturmadığını belirterek, "Bu doğal olarak beklediğimiz bir dönem varyantı. Her yıl mutasyona uğrayarak gelir influenza virüsü." dedi.
Halk Sağlığı Genel Müdürü Demirkol, gripten korunmak için klasik önlemlerin önemine dikkati çekerek, özellikle yaşlıların kalabalık ortamlardan uzak durması gerektiğini söyledi.
Gribal belirtileri olan kişilerin kalabalık alanlara girmemesi, bol sıvı tüketmesi ve mümkünse evde istirahat etmesi gerektiğini belirten Demirkol, "Özellikle gribal bulgular olduğunda kalabalık ortamlara hastalarımızın girmemesini, bol su tüketmelerini, hastalık dönemlerinde bulaşıcılığı azaltmak için de mümkünse evden çıkmamayı, istirahat etmeyi öneriyoruz. Hijyen, el yıkama, toplu ortamlarda bulunduktan sonra hijyen şartlarının tekrar sağlanması da önemli." değerlendirmesinde bulundu.