Ankara'nın Sincan ilçesinde ikamet eden Murat Kubilay, geçtiğimiz günlerde mahallesindeki bir marketten 1 litrelik plastik şişede kola satın aldı. Evine giden Kubilay, kolayı açmadan buzdolabına kaldırdı. Akşam işten gelen eşi Yasemin Kubilay, önce şişenin içinde sarı bir cisim fark etti. Daha yakından incelediğinde, bunun şişenin içinde bulunan ölü bir arı olduğunu gördü.

Kubilay ailesi olayın ardından avukatları Mehmet Azar aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek kola üreticisi şirket yetkilileri hakkında yasal süreç başlattı.

"BU NASIL İÇİNDE OLABİLİR?"

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Murat Kubilay, Sincan ilçesi Yenikent Mahallesinde oturduğunu, havaların sıcak olması sebebiyle son günlerde çok fazla içecek tükettiklerini anlattı.

Kubilay, "Her zamanki gibi içecek almaya markete gittim. İçeri girdim, iki tane kola aldım. Kasaya geldim, ödemesini yaptım, eve geldim. Kolaları soğusun diye dolaba koydum. Akşam eşim geldiğinde yemekle birlikte servis edecekti. Zaten olayı fark eden de eşim oldu. İçinde arıyı gördük. Malum, bir de tanıdık marka olunca ister istemez 'Nasıl bu içinde olabilir?' diye düşündük. Ondan sonra eşim Instagram'dan ve WhatsApp'tan malum markaya gerekli bildirimleri yaptı fakat ciddi bir geri dönüş olmadı. Tabii üzüldük. Sonra aile avukatımız devreye girdi. Onun sayesinde de şu an yasal süreç başlayacak." ifadelerini kullandı.

"ALLAH'TAN KAPAĞINI AÇMADIK"

Yasemin Kubilay da işten eve geldikten sonra yemeği hazırladığını ve dolaptan içecekleri çıkardığını söyledi.

Anadolu'da yapılan ilk Türk camisi! Yeniden ezan sesi yükseliyor
Anadolu'da yapılan ilk Türk camisi! Yeniden ezan sesi yükseliyor
İçeriği Görüntüle

Masada servis yapmak üzereyken kola şişesinin içine baktığında arı gördüğünü belirten Kubilay, "Ondan sonra 'Bu nasıl olur?' dedim. Yani mümkün değil. 'Böyle bir marka, küresel bir marka, nasıl böyle bir ihmale yol açabilir?' diye düşünmedim değil. Eşime 'Sen görmedin mi alırken?' diye sordum. O da fark etmediğini söyledi. Allah'tan kapağını açmadık." diye konuştu.

Olu Arı Cıktı1-1

“KAPAĞINI AÇTIKLARI ANDA OLAY BİTER. HİÇBİR ŞEY İSPAT EDEMEM”

Ertesi gün kola firmasının sosyal medya hesabından iletişime geçtiğini aktaran Yasemin Kubilay, şunları anlattı:

"Bana herhangi bir dönüş olmadı. Müşteri hizmetlerini aradım. Müşteri hizmetleri böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söyleyerek şişeyi benden istedi, 'Ekiplerimizi gönderelim, şişeyi alalım. Fabrika ortamında bir inceleme sağlayalım. Ondan sonra bakalım.' dediler. Tabii, bu mümkün değildi, veremezdim onlara. Kapağını açtıkları anda olay biter. Hiçbir şey ispat edemem.

"BİZİ CİDDİYE ALMADILAR"

Onlara veremeyeceğimi söyledim. Ondan sonra benden ürünün çeşitli görsellerini istediler. WhatsApp hatlarından onları gönderdim. Daha sonra seri numarasını istediler. Onu da gönderdim ve hala çok ciddiye almadıklarını düşünüyorum. Herhangi bir dönüş yapmadılar bize. Daha sonraki süreçte de baktık ki çok ciddiye almıyorlar. Bu ciddi bir halk sağlığını tehdit. Biz de yasal yollara başvurmaya karar verdik."

Olu Arı Cıktı2

“FİRMA CİDDİYETSİZ BİR ŞEKİLDE KONUŞTU”

Ailenin avukatı Mehmet Azar da müvekkillerinin serinlemek için aldıkları dünyaca ünlü bir firmanın meşrubatının içerisinden arı çıktığını belirtmeleri üzerine kendisine başvurduklarını, haklarını korumak için ne yapacakları noktasında bir değerlendirme yaptıklarını söyledi.

Azar, müvekkillerinin firmayla iletişime geçtiklerini fakat firma tarafından ciddiyetsiz bir şekilde, bu ürünün kendileri tarafından alınması ve incelenmesi gerektiğini söylemeleri üzerine müvekkillerinin de ellerindeki delili kaybetmemek adına bu teklife olumlu cevap vermediklerini aktardı.

Olu Arı Cıktı1

“HAYATİ BİR TEHLİKEYLE KARŞILAŞABİLİRLERDİ”

Avukat Azar, hukuki sürece ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Müvekkillerimin arıya alerjisi olup meşrubatı fark etmeyip içtiklerinde hayati bir tehlikeyle de karşılaşabilirlerdi. İşte bu yüzden biz de halk sağlığını tehdit eder mahiyetteki bu ciddiyetsiz üretimin yaptırıma bağlanması için hukuki haklarımızı kullanmak üzere buraya gelmiş bulunuyoruz. Bu süreç, Tüketicinin Korunması Kanunu anlamında hem hukuki haklarımızı korumak için başlatacağımız bir mücadele olacak. Bunun yanında aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde de bir teftiş başvurusu yapılması gerektiğini ve bunun da idari anlamda da müeyyideye bağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Halk sağlığını tehdit eder mahiyetteki bu denli ciddiyetsiz bir yaklaşımın cezasız kalmamasını talep edeceğiz."