Teknik ve fiziki takibin ardından Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu hakkında gözaltı kararı verildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Yalova Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 2 şüphelinin yurt dışına kaçmak için hazırlık yaptığını belirledi.

Bunun üzerine ekipler, 9 Aralık akşam saatlerinde İstanbul Büyükçekmece’de bir adrese düzenledikleri operasyonla Gülter ve Ulu’yu yakaladı.

O sırada evde bulunan 17 yaşındaki bir kişi de gözaltına alındı.

SULTAN’IN BABASI DA GÖZALTINDA

Yalova’ya getirilen Gülter ve Ulu’nun emniyetteki sorgusu sürerken, 17 yaşındaki şüphelinin ise emniyete gelen ailesine teslim edildiği bildirildi.

Soruşturma kapsamında Gülter ile Ulu’yu Yalova’dan İstanbul’a aracıyla götüren kişi ile İstanbul’da kaldıkları evin sahibi T.Y. ile Ulu’nun babası A.U. da gözaltına alındı.

Şüpheli sıfatıyla gözaltına alınan A.U.’nun, çeşitli suçlardan kaydı bulunduğu ve denetimli serbestlik hükümlüsü olduğu belirtildi.

ADIM ADIM İZLENDİLER

Sürekli teknik ve fiziki takipte olan ve adım adım izlenen Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun ‘Kasten öldürme’ suçundan gözaltına alındıkları, kuvvetli somut delillerin girdiği belirtilen dosya için gizlilik kararı alındı.

Bilirkişilerin olay yerinde inceleme gerçekleştirdikleri sırada şüphelilerin olayla ilgili verdiği ifadeyle, olay yerindeki canlandırma sırasındaki ifadelerinde çelişkilerin olduğu bildirildi.

Ayrıca Gülter ile Ulu’nun farklı zamanda toplamda 3 kez alınan ifadelerinde de çelişkiler olduğu kaydedildi.

“AYRINTILI BİR ÇALIŞMANIN ESERİ”

Soruşturmayı yürüten Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, iğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttüklerini, somut delilleri yakalayabilmek için titiz çalıştıklarını kaydederek, “Somut delillerle karşılarına çıkmamız gerekirdi. Hataya asla yer vermememiz gerekirdi. Ayrıntılı bir çalışmanın eseri” dedi.

“HENÜZ GERÇEĞİ ANLATAN YOK”

Başsavcı Öksüz, şüphelilerin sorgularında şu ana kadar bir itirafta bulunmadığını da belirtirken, TÜBİTAK’a gönderilen güvenlik kamerasındaki ses analizlerine ilişkin ise “Dosyada gizlilik kararı var. Gizli tutuyoruz. Henüz gerçeği anlatan yok” dedi.

ELLERİNDE VALİZLERLE YAKALANDILAR

Yakalanmadan 4 gün önce, Büyükçekmece Mimaroba Mahallesi’nde sokakta yürürken güvenlik kamerasına yansıyan Gülter ve Ulu’nun, kaldıkları apartmandan bavullarla ayrıldığı anların da görüntüleri ortaya çıktı.

Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun, Gürcistan ya da Fransa’ya kaçmak üzere evden valizlerle çıktıkları belirtildi.

Gülter ile Ulu’nun havaalanında yakalanmamak için deniz yolu ya da bir TIR’ın dorsesinde Türkiye’den ayrılma planı yaptıkları da kaydedildi.

"ATACAĞIM ŞİMDİ SENİ"

Güllü'nün evindeki güvenlik kamerası görüntülerindeki ses kayıtlarının çözümlenmesi ve ayrıştırılması için TÜBİTAK'a gönderilen kayıtlarda gerçek ortaya çıktı.

Sabah'ın haberine göre; incelemelerde "Atacağım şimdi seni" sesi özel tekniklerle netleştirildi.

Bu sözü Güllü'nün kızı Gülter'in söylediği tespit edildi.

Soruşturmaya göre, Gülter ile arkadaşı Ulu, yüksek oranda alkol alan Güllü, banyoya gittikten sonra penceresi yere yakın olan odaya gidip pencereyi açtı.

Daha sonra Güllü'nün her duyduğunda severek oynadığı roman havası "Malkara" müziğini açtı.

Lavabodan çıkınca müziği duyduktan sonra şaşırıp "O ne lan" diyen Güllü, odaya gitti.

Burada Tuğyan, "Atacağım şimdi seni" dedikten sonra yaşanan boğuşmanın ardından annesini pencereden aşağıya itti.

Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun yurtdışına değil, valizlerini toplayarak Yalova’ya gitmek istedikleri iddia edildi.

Sultan Nur Ulu'nun avukatı Merve Uçanok, Yalova Emniyet Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi.

Uçanok, "Müvekkilim adeta toplum karşısında katil ilan edildi. Çok basit bir ihtiyacını karşılamak üzere dahi dışarıya çıkamadığı için bir dönem Çınarcık'ta Gökhan adında bir arkadaşının evinde ikamet etti. Onun dışında Sultan Nur Ulu'nun da evinde kaldığı zamanlar oldu. Bu dönemlerde birkaç kez bazı kişiler tarafından takip edildiğini fark ettik. Biz de kendisine bir süre Yalova ve Çınarcık'ta bulunmamasını tavsiye ettik." dedi.

Uçanok, Gülter'in, İstanbul Büyükçekmece'de bulunan aile yakınları Tuğba Y'nin evine kendisinin önerisiyle gittiğini anlattı.

Uçanok, Gülter, Çiğdem D.E. ve Tuğba Y'nin aralarında geçen mesajlaşmaların yurt dışına kaçmayacaklarının delili olduğunu ileri sürdü.

Bunun yanı sıra, Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun avukatı Rahmi Çelik yaptığı açıklamada, "Bırakın yurt dışını, Büyükçekmece’den Yalova’ya gelecek paraları yoktu" dedi.

Güllü cinayetinde son dakika gelişmesi!

Güllü cinayeti soruşturmasında Sultan Nur Ulu’nun emniyetteki itirafının ardından, Tuğyan Ülkem Gülter’in avukatı dosyadan çekildi.

5 şüpheli tutuklanma istemiyle adliyeye sevk edildi.

Yalova'daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan sanatçının kızı ve arkadaşı mahkemeye sevk edilirken diğer 4 şüpheli serbest bırakıldı.

26 Eylül 2025 tarihinde Yalova'nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5'inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti.

Güllü'nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, fiziki ve teknik takibe alınan ve olay sırasında evde bulunan Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ile 2 kişi iddiaya göre, valizlerini hazırlayıp yurtdışına kaçmak için hazırlanırken İstanbul'da gözaltına alındı.

Adliye önünde toplanan vatandaşlar annesinin katlettiği iddiasıyla tutuklanmak üzere adliyeye getirilen Tuğyan Ülkem Gülter'i yuhaladı.

TUĞYAN ÜLKEM GÜLTER TUTUKLANDI

Mahkeme Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter'i “tasarlanarak kasten öldürme” suçundan tutukladı.

Sultan Nur Ulu ise ev hapsi verildi.

Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı.

Tuğyan Ülkem Gülter çıkarıldığı mahkemenin verdiği tutuklama kararının ardından geniş güvenlik önlemleri eşliğinde Kandıra Kadın Kapalı Cezaevine gönderildi.

ARKADAŞI CİNAYETİ İTİRAF ETTİ

Öte yandan Sultan Nur Ulu, verdiği ifadede Tuğyan Gülter'in annesini öldürdüğünü itiraf etti.

Ulu'nun ifadesinde, "Güllü abla yüz cama dönük haldeydi. O esnada dizlerinden az yukarı kısmına sarılarak itti" dedi.

TUĞYAN ÜLKEM GÜLTER’İN SAVCILIK İFADESİ

Savcılıkta verdiği ifadesinde olay gününü anlatan Tuğyan Ülkem Gülter şunları söyledi:

"Sultan'la beraber Çınarcık'taki eve gittiğimizde annem Güllü evdeydi. Odada oturup muhabbet ettikten sonra annem duşa girdi. Biz de Sultan'la yemek siparişi verip yemek yedik. Daha sonra beraber filim izlemeye karar verdik. Film izleyeceğimiz için annem kendisine meze hazırladı ve şarap aldı.

Daha önce alkol kullanırdı ama şarap içmeye yeni başlamıştı. Annem yaklaşık 3,5 şişe şarap içti. Film izlediğimiz sırada ben bir ara odama geçip eski nişanlım olan Kervan'la yaklaşık 20 dakika görüntülü konuştum. Geri salona geldiğimde Sultan'la annem film izlemeye devam ediyorlardı. Ben içeri geldikten bir süre sonra filmi kapattık. Daha sonra müzik açtık. Üçümüz beraber müzik eşliğinde eğlendik.

Daha sonra Sultan'la ben odaya geçtik. Ben odada Kervan ve Çiğdem abla ile görüntülü konuştum. Sultan benim yanımda oturuyordu. Ben bir iki defa salona gidip geldim. Odada olduğum süreçte Kervan'la konuşurken aramızda yüzük muhabbeti geçmişti. Ben yüzüğü atacağım tarzında konuşmuştum ve benim hamile olma ihtimalim vardı. Ancak bunu annem bilmiyordu.

Sultan'la konuştuğumuz sırada annemin öğrenme ihtimaline karşı Sultan'a 'Hamileliğim için düştü derim ya da aldırırım' demiştim. Bu sırada salondaki televizyonda Sultan'ın telefonuna bağlı bir şekilde müzik çalıyordu. Biz odadaydık. Emin olmamakla birlikte kapının kapalı olduğunu hatırlıyorum. Sultan'la beraber benim telefonumdan odada müzik açtık. Sultan'a 'Malkata' şarkısını açmasını istedim. Sultan, Malkata şarkısını benim telefonundan açmıştı. Biz Sultan'la Malkata oynarken annem içeri geldi.

Sultan'ın elinden tutup malkata oynatmaya çalıştı. Sultan bilmediğini söyledi. Üçümüz odada dans etmeye başladık. Biz kapı ile gardırobumun arasında dans ediyorduk.

Annemle biz birbirimizi mıncıklardık. Bana söylendiği gibi 'Bırak beni bırak' gibi bir şey söylenmişse buna istinaden söylenmiştir. Sonrasında annem müziğin sesini açmamızı istedi. Sultan gardırobumun önünde yüzüne bakıyordu.

Yüzünde dikiş izi vardı. Sultan dikiş izine sürekli bakar, ben de o sırada Sultan'ın yanında oynuyordum. Daha sonra ben çok yüksek bir şekilde 'güm' diye bir ses duydum. Camın olduğu tarafa baktığımda annemi görmeyince 'koş' diye bağırarak aşağıya indim.

Yukarıda odadayken güm diye ses duyduktan sonra ben annemi görmedim. Nasıl düştüğünü de bilmiyorum.

Direkt aşağıya koştum. Koşarken Çiğdem ablanın kapısını çaldım. Aşağıya indikten sonra olanları hatırlamıyorum. Daha sonra çevremden bana anlatılanlar oldu, ancak ben hiç birini hatırlamıyorum"