Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, Alman bir basın mensubunun Türkiye’nin AB sürecine ve İBB’ye yönelik devam eden geniş çaplı “yolsuzluk, rüşvet” operasyonlarına dair sorusuna yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Parti arasında kritik görüşme
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Parti arasında kritik görüşme
İçeriği Görüntüle

AB YANITI! "BİZİM DE ANKARA KRİTERLERİMİZ VAR"

Avrupa Birliği üyelik süreci için Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kopenhag Kriterleri noktasında Türkiye'ye yaklaşılıyorsa bizim de karşısında Ankara kriterlerimiz vardır. Ankara kriterleri ile Avrupa ve dünyaya açılırız" yanıtını verdi.

"Teşekkür ediyorum. Öncelikle, şu an itibarıyla Türkiye olarak biz bu yaklaşımlar noktasında rahatız, huzurluyuz. Çünkü biz Kopenhag kriterleri noktasında hep şunu söyledik: Kopenhag kriterleri bizim için olumsuz bir yaklaşım süreci değildir. Eğer Kopenhag kriterleri noktasında Türkiye’ye bu şekilde yaklaşılıyorsa, bizim de bunun karşısında Ankara kriterlerimiz vardır. Ankara kriterleriyle biz Avrupa’ya ve dünyaya açılırız. Çünkü Türkiye sıradan bir Avrupa veya Asya ülkesi değildir. Türkiye; Avrupa’da, Asya’da, her noktada bu süreci dünyada en iyi işleten ve işleyen bir demokrasi ülkesidir. Bu konuyla ilgili de herhangi bir sıkıntısı yoktur."

İBB YANITI! “YARGI MAKAMLARI GEREKENİ YAPMAK ZORUNDA”

Erdoğan, İBB'ye yönelik soruşturmalar için ise hakemlere yönelik başlatılan “bahis” skandalını örnek göstererek, “Hangi makamda olursanız olun hukuku ayaklar altına alırsanız yargı devletinde yargı makamları ne gerekiyorsa yapmak zorundadır" ifadelerine yer verdi.

“DEVLET ELİ KOLU BAĞLI DURMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"İkinci olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bir sorunuz oldu herhalde. Kim hangi makamda olursa olsun, bir hukuk devletinde hukuku ayaklar altına alamazsınız. Hangi makamda olursanız olun, eğer hukuku ayaklar altına alırsanız, bir hukuk devletinde yargı makamları ne gerekiyorsa onu yapmak zorundadır. Eğer yapmazlarsa bu defa yolsuzluk, hırsızlık gibi her türlü yanlış alır başını gider. Nitekim İstanbul’daki süreç böyle işlemiştir ve şu anda da bu süreci yargı, kendisine tevdi edildiği şekilde işletmektedir ve gereğini yapmaktadır. Örneğin son dönemde bir hakemler olayı ortaya çıkmıştır. Bu olayda da, futbol sahalarında neler yaşandığını hep birlikte görüyoruz. Bütün bunlar olurken bir devlet eli kolu bağlı olarak duramaz; ne gerekiyorsa yapması lazımdır ve şu anda da bu yapılmıştır.

MERZ'İN İSRAİL'E DESTEĞİNE ERDOĞAN'DAN FLAŞ YANIT

Gazetecilerin sorusu üzerine Almanya Başbakanı Merz, ülkesinin İsrail'e olan desteğini bir kez daha yineledi.

Merz'in sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan jet hızında yanıt verdi.

Erdoğan, "60 bini aşkın çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüştür. Hamas'ın elinde bombalar, nükleer silahlar yok. Ama bu silahların hepsi İsrail'in elinde var" ifadelerini kullandı.

İsrail'in bu silahları kullanarak dün akşam yine Gazze'yi vurduğunu anımsatan Erdoğan, "Bunları Almanya olarak sizler görmüyor musunuz? Takip etmiyor musunuz?" diye karşı soru yöneltti.

“AÇLIKLA SOYKIRIMLA TERBİYE ETMENİN GAYRETİ İÇİNDELER”

Almanya'nın Kızılhaç'ı devreye sokması gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Soykırımı, açlıkla terbiye edilme olayını sona erdirmeliyiz. Almanya, Türkiye ve bölge ülkeleri, üzerimize düşeni yapmak suretiyle buna son vermemiz gerekecektir." ifadelerini kullandı.

Sayın Şansölye'nin bir sözüne katılmıyorum. Bir defa bu süreç içerisinde 60 bini aşkın çocuk kadın yaşlı burada öldürülmüştür. Hamas'ın elinde bombalar yok. Nükleer silah yok. Ama bu silahların hepsi İsrail'in elinde mevcut. Dün akşam yine bu bombalarla özellikle Gazze'yi vurmuştur. Bunları Almanya olarak sizler görmüyor musunuz? Bunlar Gazze'yi vurmak suretiyle açlıkla soykırımla terbiye etmenin gayreti içerisinde olmuştur. Gazze'ye Kızılayımız gıda yardımı yapamıyor. Kızılhaç devamlı tehdit altında. 100 bin tonun üzerinde gıda ulaştırmaya çalıştık ancak yeterli değil."