Sıcak gelişme... İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, İsrail ile yeni ticaret anlaşmasına yönelik müzakerelerin askıya alındığını açıkladı. İngiltere, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını artırması nedeniyle bu ülkenin Londra Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı.
"SEYİRCİ KALAMAYIZ"
Lammy, Parlamento'da yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'de yoğunlaşan saldırılarına işaret ederek, "Giderek kötüleşen bu duruma seyirci kalamayız. Bu durum, (İsrail ile) ikili ilişkimizin temelini oluşturan ilkelere aykırı ve İngiliz halkının değerlerine hakarettir. Bu nedenle, bugün İsrail hükümetiyle yürütülmekte olan yeni bir serbest ticaret anlaşmasına ilişkin müzakerelerimiz askıya aldığımızı açıklıyorum. Netanyahu hükümetinin eylemleri bunu gerekli kıldı" diye konuştu.
İSRAİL'İN LONDRA BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NA ÇAĞIRILDI
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik şiddet olaylarına karışan kişi ve kuruluşlarla ilgili yeni yaptırımları devreye soktuğunu duyurdu.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, bu yaptırımların "Batı Şeria'da Filistinlilere şiddeti destekleyen 3 kişi, 2 yasa dışı yerleşimci karakolu ve 2 örgütü" hedef aldığı ifade edildi.
Batı Şeria'daki şiddet olayları nedeniyle daha önce yaptırıma tabi tutulan 18 kişi, kuruluş ve şirketi takiben yeni kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırımların mali kısıtlamalar ve seyahat yasağı gibi önlemler içerdiği belirtildi.
Yaptırıma tabi tutulan kişiler arasında Filistin topraklarını gasbetmeyi savunan Nahala Derneğinin kurucusu Daniella Weiss de yer aldı.
Ayrıca İsrail'in Londra Büyükelçisi Hotovely, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını genişletmesi nedeniyle Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.
İngiltere'nin Orta Doğu'dan Sorumlu Devlet Bakanı Hamish Falconer, İsrail'in Londra Büyükelçisinin Dışişleri Bakanlığına çağrılmasına ilişkin olarak, "İngiltere'nin, İsrail'in Gazze'deki askeri faaliyetlerini tamamen orantısız şekilde tırmandırmasına karşı olduklarını" büyükelçiye ileteceğini söyledi.
Bakan Falconer, ayrıca İsrail Büyükelçisine Gazze'ye yardımların 11 haftadır engelleniyor olmasının "acımasız ve savunulmaz" olduğunun vurgulanacağını ifade etti.
İsrail, ticaret anlaşması müzakerelerinin askıya alınmasının İngiltere'ye zarar vereceğini savundu
İsrail, İngiltere'nin serbest ticaret anlaşması müzakerelerini askıya alma ve işgal altındaki Batı Şeria'daki İsrailli yerleşimcilere yaptırım uygulama kararlarına tepki göstererek söz konusu kararların İngiltere'ye zarar vereceğini iddia etti.
İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, anlaşmanın İngiltere hükümeti tarafından zaten ilerletilmediği öne sürüldü.
Açıklamada, anlaşmanın her ülkenin de karşılıklı yararına olacağı ve Londra'nın söz konusu kararının İngiliz ekonomisine de zarar vereceği savunuldu.
İngiliz hükümetinin "İsrail karşıtlığı ve iç siyasi kaygılar" nedeniyle böyle bir adım attığı ileri sürülen açıklamada, Londra'nın işgal altındaki Batı Şeria'da sürekli Filistinlilere yaptıkları saldırılarla ve Filistinlilerin topraklarını gasbetmeleriyle gündeme gelen İsrailli yerleşimcilere yaptırım kararının haksız bir karar olduğu iddia edildi.
"İngiliz Mandası tam 77 yıl önce sona erdi." denilen açıklamada "dış baskıların İsrail'in kendisini yok etmek isteyen düşmanlara karşı savaşının önüne geçemeyeceği" öne sürüldü.
Öte yandan, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar da, dün İngiltere, Fransa ve Kanada'nın İsrail'i Gazze'ye yönelik saldırılarını derhal durdurmaya çağırarak somut adımlar atılacağına işaret edilen açıklamasına ilişkin, X hesabından bir paylaşım yaptı.
Saar, "Başta sömürgeci geçmişe sahip olanlar olmak üzere tüm ülkelere şunu söylemek istiyorum" diye başlayan paylaşımında, varoluşları için savaştıklarını ve dışarıdan gelecek hiç bir dikteyi kabul etmeyeceklerini iddia etti.
İSRAİL'E SALDIRILARI DURDURUN ÇAĞRISI YAPMIŞLARDI
İngiltere, Fransa ve Kanada, İsrail'i Gazze'ye yönelik saldırılarını derhal durdurmaya çağırarak, "İsrail yeni askeri operasyonlarını durdurmaz ve insani yardıma koyduğu engelleri kaldırmazsa daha somut adımlar atacağız." açıklamasını yaptı.
İngiltere, Fransa ve Kanada'nın imzasını taşıyan açıklamada, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını genişletme kararı kınandı.
"Gazze'deki insani durum kabul edilemez seviyede." ifadesi kullanılan açıklamada, İsrail'in Gazze'ye bazı insani yardımların girişine izin vermesinin yeterli olmadığı vurgulandı.
Açıklamada, "İsrail hükümetini Gazze'deki askeri operasyonlarını derhal durdurmaya ve Gazze'ye insani yardım girişine izin vermeye çağırıyoruz." ifadesine yer verildi.
Esirlerin salıverilmesi çağrısı da yapılan açıklamada, İsrail hükümetinin Gazze'deki sivillere yönelik insani yardımları engellemesinin uluslararası insancıl hukuku ihlal riski taşıdığı belirtildi.
İsrail hükümet yetkililerinin Gazzelileri yerinden etme yönünde kullandığı ifadelerle ilgili "İsrail hükümeti üyelerinin kullandığı nefret dilini kınıyoruz." ifadeleri kullanılan açıklamada, zorla yerinden etmenin uluslararası insancıl hukukun ihlali olduğu kaydedildi.
Açıklamada, İsrail'in kendisini savunma hakkına verilen destek yinelenirken, "Ancak bu tırmanış tamamen orantısız. Netanyahu hükümeti korkunç eylemlerini sürdürürken durup izleyemeyiz. İsrail yeni askeri operasyonlarını durdurmaz ve insani yardıma koyduğu engelleri kaldırmazsa bunlara karşı daha somut adımlar atacağız." ifadeleri kullanıldı.
İsraillilerin Batı Şeria'daki Filistin topraklarını gasbetmesine de değinilen açıklamada, "Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinin genişletilmesine yönelik her türlü girişime karşıyız. İsrail, yasa dışı olan, Filistin devletinin yaşayabilmesini zorlaştıran ve İsrailliler ile Filistinlilerin güvenliğini baltalayan bu yerleşim yerlerini durdurmalı. Bu konuda daha fazla adım atmaktan ve yaptırımlar uygulamaktan kaçınmayacağız." vurgusu yapıldı.
ABD, Katar ve Mısır'ın ateşkes için attığı adımlara destek verilen açıklamada, ateşkes ve esirlerin salıverilmesinin, sivillerin çektiği acıları sona erdirmede ve uzun vadeli siyasi çözümü sağlamada en önemli adımlar olduğuna işaret edildi.
Arap ülkelerinin Gazze'nin geleceği için öngördüğü plan doğrultusunda çalışmaya devam edeceğini belirten İngiltere, Fransa ve Kanada, "İki devletli çözüme katkı sağlayacak Filistin devletini tanımaya ve bu konuda çalışmaya hazırız." açıklamasını yaptı.