Oyunu; aslında o dönem başlattılar.
Hani o L, T, Z ya da kare şeklindeki blokları yerleştirdiğimiz oyunla…
Ya da adına sokak savaşları dedikleri o meşhur oyunlarla…
Tamirci amcayla, uzay savaşlarıyla hatta biraz daha sevimli hale getirip kurabiye oyunlarıyla…
Bu dönemin (oyun bağımlılığı/sanal kumar) temelini o dönem de attılar.
Level üstüne level atladılar!
Çoğumuzun evine soktular o kara kutuları…
Yetmedi çantamıza koydurdular o meşhur oyun konsollarını…
Evde, işte, her yerde zihnimize nakış nakış işlediler.
80 sonrasındaki jenerasyonun tamamına sanal oyunu aşıladılar.
Sadece bizde değil dünya genelinde bunu başardılar, adına küresel dediğimiz o güçler...!
Oyun bir an önce başlamalı!
Gelinen noktada çoğumuz bu durumdan şikayetçi…
Devlet de bunu artık bir beka sorunu olarak görüyor…
Gerçek Dünyayı esir alan Sanal Dünya tehlikesinin farkında herkes…
Çocuğu, genci, orta yaşlısı…
Hemen hemen herkes bu sanal dünyanın bir köşesine hapsolmuş durumda…
Hem vakitten hem nakitten kemiren bu soruna katı kanunlar şart.
Yetmedi sosyal bir rehabilite de gerekli…
Peki illegal sanal oyunlar için bizdeki kanunlar yeterli mi?
Oyun oynamak ya da bahis yapmak illegal siteler 7258 sayılı kanun devreye giriyor.
Bu kanunla verilen cezalar; sadece bahis oynatanları değil, oynayanları ve bu sürece aracılık edenleri de kapsıyor.
Örneğin;
Spor müsabakaları ya da şans oyunlarının oynanmasına yer ve imkân mı sağladınız; 3 ila 5 yılla yargılanırsınız…
Üstüne bir de 10 bin güne kadar adli para cezası kesilir size…
Türkiye’de illegal sitelere imkân mı sağladınız;
4 ila 6 yılla yargılanacaksınız…
Para nakline aracılık mı ettiniz;
O zaman da sizi bekleyen hapis cezası 3 ila 5 yıl arasında olacak.
Teşvik, reklamını yapmak gibi suçlar da 1 ila 3 yıl arasında değişiyor…
Bir de üzerine 5 bin günlük adli para cezası verirsiniz…
Oynayanlara gelince;
Burada en az 5 bin en yüksek de 20 bin lira para cezası almakla karşı karşıyasınız…
Yasa dışı olsun ya da olmasın özellikle yeni neslin en çok vaktini aldığı sorun, bu sorun işte…!
Vakitten aldığı gibi çocuklarımızın dış dünyayla da irtibatını tamamen kesiyor.
Daha da önemlisi, bağımlılık özelliği olan birçok oyun için de “romantik” ifadeler kullanılıp, masumlaştırılıyor.
Oysa bu durum, zihinsel rahatlamadan çok bitmeyen bir tekrar döngüsüne dönüştü…
Devletimizin de desteğiyle toplum olarak bu bitmeyen tekrar döngüsünden kurtulmamız şart!

